Kaynak: google görsel |
Dün akşam epeyce hasta idim,önceki gün baş gösteren boğaz enfeksiyonu dün akşamda aynı dirençle süregidiyordu, annemde kıyamadı bana(hakkını nasıl öderim bilinmez) ve ikizler geceyi orda geçirdiler.İkinci (hatta ilk demek daha uygun düşer) evleri de orası olduğundan yabancılamıyorlar şükür ki.
YA yalnız olduğunda,son derece sakin,kendi halinde oyalanan,zaptedilmesi oldukça kolay bir çocuk, kardeşleriyle özellikle RU ile yanyana iken tanınmaz biri haline geliyor,daha önceki postlarımda az çok bahsi geçmiştir.
Neyse,oyalanacak epeyce meşgale buldu kendine.
Önce bana oldukça renkli bir mektup hazırladı,kaplama kağıdı falan kullanarak.Etrafına bolca yıldız çizdi,parıltılı bantlarla yapıştırdı,tam istediği gibi olmadı ama ben buruşturulmuş bir kağıt parçası bile verse elime, şaheser addederek şükranlarımı dile getirdiğimden mutlu oldu yinede.İçinde de "Yamaç annesini çook seviyor" yazıyormuş.Benim kadar olması mümkün mü acaba?
Neyse,oyalanacak epeyce meşgale buldu kendine.
Önce bana oldukça renkli bir mektup hazırladı,kaplama kağıdı falan kullanarak.Etrafına bolca yıldız çizdi,parıltılı bantlarla yapıştırdı,tam istediği gibi olmadı ama ben buruşturulmuş bir kağıt parçası bile verse elime, şaheser addederek şükranlarımı dile getirdiğimden mutlu oldu yinede.İçinde de "Yamaç annesini çook seviyor" yazıyormuş.Benim kadar olması mümkün mü acaba?
Ardından boyama yaptı bol bol,hatta kolları yoruldu,arada bizden destek istedi.Bir fare benim,bir eşek de Neco'nun payına düştü.Yazı tahtasını aldı ardından bir süre onla eğlendi,farkediyorum ki gün geçtikçe el becerisi gözle görülür şekilde gelişme gösteriyor.Harfleride sayılarıda oldukça okunaklı biçimde yazıyor artık,hemde çok seri biçimde.Üstelik 3 basamaklı sayılarıda doğru okuyup yazabiliyor.Sevinmelimiyim bilmiyorum.Bunca etkinliğin ardından yanıma girdi ve dakkasında horuldamaya başladı.Hafta sonu münasebetiyle 22:30 civarına sarkmasında sorun yok elbette.
Velhasıl sakin sükun bir akşamdı,gerine gerine istirahat ettim,sabahında erken uyanma tasası olmadığından,geç saate kadarda TV izledik Neco ile beraber(04:00'ü gösteriyordu en son saat ve artık yatalım dedik,suyunu çıkarmayalım,arada ben 2 saat şekerleme yaptım gerçi,çaktırmadan;))
Farkettim ki,bu hengamesi,koşturmacası,kargaşası bol düzene çoktan uyum sağlamışım ben,dün bir taraftan sessizliğin keyfini sürerken yanısıra eksik olan kargaşayı özler olmuş bir yanım.Manyak mıyım yahu dedim kendi kendime,tadını çıkarsana anın,sürsene keyfini,yok anam yok alışmış kudurmuştan beterdir diye dememişler nafile.
Sabah YA uyanmış ve bulmuş yine kendine uğraşacak bişeyler.Çok seviyorum bu huyunu,uyandırmaz bizi hiç,rahatsız etmez kuzum,gider sakin sakin ya şu malum çikolatalı mısır toplarından(nesquick)hazırlar kendine ya da oturur bişeylerle meşgul olur.Ama illaki uyandırmaz bizi...
Bende 10:00 gibi uyandım,daha iyiceydim çok şükür.Hemen kahvaltıyı hazırlamaya koyuldum,mis gibi krepler yaptım yine,taze sıkılmış portakal suları eşliğinde mükellef bir kahvaltı çıktı ortaya.Sükunet içinde yaptık diyeyazacaktım ki YA nın tabağındakileri bitirme faslının epey eziyetli olduğu düştü aklıma.Hadi demekten içim şişti.Geçen bir yazısında "Hadi hadi diyen annelerden nefret ediyorum" diyen bir annenin paylaşımları na hak vermekle birlikte,dedirtmeyen bir çocuk ve demeyecek sabıra sahip bir annenin varlığına olan inancımı yitirmek üzereyim.Saatler tutarak,günü evde camdan bakarak geçireceğine dair tehditler savurarak hadi-lerin biri bin para bitirdik neyse ki tabağımızdakileri (hepi topu 3 ad.zeytin 3 parça peynir,2 parça tahin helvası ve yarım krep).
Planımız şuydu akşamdan:
YA babasıyla Gebze'ye babannesine gidecek,bende annemlere ikizlerin yanına geçecektim.YA ve Neco yola koyuldular,bende güzel havayı ve hastalığımın iyiye seyrini fırsat bilerek aradım annemi ve sahile parka inmeyi teklif ettim.Alıp geldiler çocukları,indik parka doyasıya eğlendiler.Yalnız bu ikiz büyütmek hakkaten zor be kardeşim.Bu tecrübeyi yaşayanlar bilir,hatta İkiz Annesi bu konuyla ilgili ortak sıkıntıları çok güzel dile getirmişti bir postunda .Giderken ben yanımda puset götürmüştüm yorulduklarında otursunlar diye ama tek pusete hangisi oturacak,diğeri annemlerde idi ve ona da getirmesini söylemediğimden aklına gelmedi kadıncağızın.Neyse biri oturdu,diğeri başladı ağlamaya "ben oturacağım" diye,onu da kucağıma aldım çaresiz.Puseti annem kullandı;bu kez de pusetteki "beni annem sürsün" diye tutturmaz mı!!! yahu kaça bölüneyim."Tamam aşkım,tamam yavrum bak yanındayım" diye diye sakinleştirdik biraz.Parka geldiğimizde annem araba ve çantalarla birlikte bankta oturdu bende peşlerinde pervane dolandım kah salıncakta,kah kaydırakta,kah tahteravallide.Biri bir yana koşuyor diğeri başka bir yana,park oldukça büyük ve kalabalık başım döndü biran ama üstesinden geldim çok şükür.Her parka gidişimde Ayetel Kürsi okurum muhakkak,çocukların başına bişey gelmesin,kaza bela uzak dursun diye,maneviyatın gücüne sonsuz inanırım.
Çantaya azık hazırlamıştım(dilimlenmiş elma,2 adet muz ve sabahtan artan 3 adet çikolatalı krep) bir güzel indirdik mideye afiyetle,içimde rahatladı mideleri boş kalmadı diye,uyumadılar ama varsın olsun keyifleri yerinde ya.Bir ara parkın hemen yanındaki at üstündeki Atatürk heykeli dikkatini çekti ZE'nin.Koşturdu gitti yanına,dikkatle inceledi,ardından RU'ya seslendi,duymayınca gitti yanına,aldı getirdi,gelirken de "sakın korkma kadeşim tamam mı?"diye de telkinde bulunuyor.RU da geldi sonra başladılar birlikte " en büyük Türk Atatürk" diye bağırmaya.Gelen geçen bize bakıyor haliyle,pek bi gururlandım kuzularımla,bende eşlik ettim peşisıra.Kovalamaca oynadık ardından heykelin etrafında:)
Ve eve dönmeye karar verdik,dönerken birde pazara uğramadan edemedik.Pendiğin cumartesi pazarı çok meşhurdur,bayılırım gezmeye,mümkün olduğunca her hafta gitmeye çalışırım,terapi gibi çok iyi gelir.
Epeyce hareketli ve eğlenceli geçen günün ardından bindik taksiye döndük evimize.Gelirken balık almıştık yanına bolca salata,birde mercimek çorba,afiyetle yedik.Her zamanki gibi çok sesli bir koro eşliğinde elbet...
Seviyorum bu koroyu,bağımlılık meselesi;)
Not:Bugün yazma işini abarttım sanki,ne geldiyse aklıma gelişigüzel sıraladım,napalım bu da böyle olsun.Sıkılmadan üşenmeden okuyanlara hem bravo hem teşekkürlerimi borç bilmez direkt ederim.Uzunluğunu görüp okumaya cesaret edemeyenlere de hak verip "yuh yani bu kadar da geyik yapılmaz ki kardeşim" diyerek destek çıkarım merak buyurmayınız.
Ben okudum valla baştan sona..Kuzuları okumak çok keyifli bence..:)
YanıtlaSilBu gün ikimizde epey hareketli geçirmişiz günümüzü.Benim postda uzadı da uzadı arada kesmeme rağmen:)
YanıtlaSilGüzel geçmiş geceniz ve gününüz, annenin yardımcı olabilmesi çok iyi Gönülcüm arada nefes alabiliyorsun ama o karmaşa da özleniyor alışkın olunca:)
Çok geçmiş olsun şimdi daha iyisindir umarım.
YA'nın yaptığı ve anlattığın mektubuna bayıldım ne güzel olur miniklermizin elinden böylesine güzel şeyler almak.
Parktaki halleri okuyunca gülümsedim doğrusu :) Ben de hep Ayetel Kürsi okurum ve gücüne çok inanırım senin gibi.Koruyucu kalkanımdır o benim.
Atatürk en büyük Türk şüphe yok ben de öğrettim benim cadılara şimdi nerede Bayrak görseler veya Atatürk resmi barım barım bağırıyorlar aynen bende senin gibi eşlik ediyorum ve gurur duyuyorum:))
Balık ve mercimek çorba bayılırım bu ikiliye afiyet olsun arkadaşım.Biraz daha yazarsam neredeyse post olacak gene çenem düştü:)
Sevgiler ve iyi pazarlar.
Sihirli günce'm
YanıtlaSilÇooook teşekkür ederim bende peşin peşin.Hep gel olur mu?
Öperim
Çok geçmiş olsun Yaruze, hastayken biraz dinlenebilmene çok sevindim..ama yine de hasta haline rağmen çok hareketli bir gün geçirmişsin...Ben de arada 3 saat kestirdim, şimdi gecenin 2 buçuğu ve zıpkın gibi ayaktayım...açıldı gözlerim :-)
YanıtlaSilBaya hareketli ve keyifli bir gün olmuş...Sese kallabalığa alışınca sessizlik lütuftan çok işgence oluyor galiba.E eksik olanlar yavrular olunca ,bir parça eksilmiş oluyor...Keyifle okudum arkadaşım...Park özellikle süper olmuş bu güzel havada...
YanıtlaSilBU arada geçmiş olsun , düzelmiştir inşallah boğazın...iyi pazarlar :)))))
kendim uzun yazdığımdan belki de hevesle okurum .
YanıtlaSilenerjinize hayran oldum .çalışan anne olarak üç küçük çocukla bu kadar inceden inceye ilgilenmenizi takdir ediyorum.
iade-i ziyaretimdir... Sık sık uğrayacağım nasipse..
YanıtlaSil" en büyük Türk Atatürk" demelerine bayıldım, yerim ben o kuzuları. o miss gibi krepler gözümün önüne geldi, hemen gitsinler diye çabalıyorum şu anda :)) bu arada çok geçmiş olsun, umarım daha iyisindir. sevgiler
YanıtlaSilbir başladım 10 post bitirdim ark arkada...kalemine sağlık arkadaş, allah kolaylık vere 3 çocuk,çok çocuk ya...
YanıtlaSilAylincim,
YanıtlaSilannem benim herşeyim,o olmasa halim harap.Can simidim o benim,Allah başımdan eksik etmesin.
İyiyim canım bişeyim kalmadı çabuk atlattım bu kez şükürler olsun.
Allah sanada çocuklarının ellerinden güzel sürprizler almayı kısmet etsin çok keyifli oluyor.
Maneviyat her zaman lazım,güç kaynağı.
Umarım çocuklarımızda Atatürk'ün izinden giden,ilkelerinden feyz alan,aydınlık nesiller olup ülkemizi daha ileri seviyelere taşımayı görev edinirler.
Valla bana balık olsunda neyle olursa olsun.Pek severim pek.
Bende post kıvamında cevap yazdım sana görüyormusun:)
Sevgiler.
neşeli haller,
YanıtlaSilTeşekkür ederim,dinlendim çok şükür.Annem kadar eşiminde desteğini es geçmemek gerek,sağolsun oda.
Öperim canım...
içimizdeki karnaval,
Ne onlarla ne de onlarsız olmuyor;)Allah eksikliklerini göstermesin hiçbir zaman,bazı günler yalnız kalsam da biraz nefes alsam diyorum,yalnız kalınca da elimi ayağımı nereye koyacağımı şaşırıyorum.
Hastalık gibi bişey bu.
İyiyim canım,oldukça iyiyim bugün,sanırım evdekilerden birine sattım:(
Öperim canım.
neval,
YanıtlaSilTeşekkür ederim,bende seni keyifle okuyorum.
İnsan bir süre sonra alışıyor bu tempoya,Dört dörtlük mü gidiyor herşey,mümkün değil...
Fifty fifty idare ediyoruz işte.
Sevgiler.
Nilerk,
Hoşgeldin,her zaman bekleriz,kapımız açık
Sevgiyle
fragola,
Ne zaman Atatürk heykeli görseler dikkat kesilirler hep böyle ve aynı cümle tekrarlanır sürekli.
"En büyük Türk Atatürk"
Rejimdeydin dimi?Yoksa zevkle yaparım sana da gel diyecektim:)
İyiyim bugün çok şükür teşekkür ederim,çok naziksin.
Keyf-i sibel,
Hoşgeldin.Üç çocuk gerçekten çok ama kısmet başa gelen çekilir.Güzel yanları da çok fazla yoksa çekilir şey değil.
Sevgiler
Sevgiler.
uzun ama okuması çok zevkli bir post olmuş. aferin Atatürkçü miniklere. ve akıllı abiye
YanıtlaSil