Her ne kadar coşku dolu cıvıldaşmaları herşeyin ötesinde ise de, seviyorum bu sükunet zamanlarını...
Bir yığın iş beklerken beni,fırsattan istifade deyip nette kaçamak yapıyorum bir süre.Ardından yatak odamın penceresini aralayıp, rüzgarın hışırdattığı yaprakların huzur veren melodisini dinleyerek uzanıyorum yatağıma; yorgun düşen ruhuma ve bünyeme şarj niyetine...
Yahut, bir kitap alıyorum elime; başka hayatlara,yaşanmışlıklara,yaşanamamışlıklara,umutlara,umutsuzluklara dalıp çıkıveriyorum o saat...
Ama şart kendine gelmek; ne de olsa uykudan kalkacak,havuzdan dönecek çocuklar,işten gelecek bir eş ve evin darma duman haline şahit olma ihtimali olabilecek insanlar var.Yemek yapmak lazım,savaş alanından farksız hale gelen evi yaşanılabilir hale getirmek lazım....
Eeeee hadi o zaman Gönül, iş başına.....
Bu uğurböceği de şansa ihtiyacı olanlara....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorulmadan yorumladığınız için teşekkür ederiz...