ve beraberinde çoooook şey alıp götürüyor,getirdikleriyle birlikte...
Geçenlerde 7 Şubat 1996 da yazmaya başladığım günlüğüm elime geçti.14 sene olmuş,dilekolay koskoca 14 uzuuuuun yıl.
Neler değişti bu 14 yılda?
Nelere sahip olduk,nelerden vazgeçtik,neleri yitirdik...
19 yaşının tazeliği,toyluğu,deneyimsizliği,saflığı çoktaaannn geride kaldı bi kere,
Felek denen ne idüğü belirsiz zımbırtının çemberine dolanınca insan,ne tazelik kalıyor,ne saflık,ne gençlik bedende...
Açgözlü,obur bir çöp öğütücü misali,alıp götürüyor bütün bu geri dönüşü imkansız olguları...
Geride tuz buz haline gelmiş bir posa bırakıyor ki akıllara ziyan...
Hiç mi kattığı kazandırdığı birşey yok yahu??? bu kadar mı gaddardır bu hayat teyzeyle zaman amca???
Olmaz mı?İnsafsızlık etmeyelim götürdüğü denli bahşettikleride muazzam şükür ki...
Yoksa çekilir mi,yaşamaya değer mi zaten...
Mesela ANNE olmak...
Tüm zorlukları,vicdan boğuşmaları,sinir sıkışmaları,karar gelgitleri,öfke nöbetleri,gelecek tedirginliklerine rağmen,hayatın biz kadınlara bağışladığı en yüce,en sihirli duygu ve durum ANNELİK ve bir evlada sahip olmak...
Bende 3 tane ki,bana bayağı bir torpilde geçmiş doğrusu çaktırmadan ;)
Günlükte ara ara yaşımdan yana yakınmışım ki (22 yaşındayım vay beeee,24 yaşına girdim dilekolay gibi) okurken acı bir gülümseme farkettim yüzümde...33 nerde 22 ler 24 ler nerde...
Tam burda durdursak zamanı,sabitlesek yaşımı olmaz mı hayat teyze hı???
Anlaşamaz mıyız zaman amca ne dersin????
mükemmel olmak, zor olsa gerek
YanıtlaSil