Linki işte burada...
Bloğa not düşmek amaçlı ise röportajın tamamı aşağıda :)
Röportaj: Yaruze
Bize kendinizden biraz bahseder misiniz?
1977 İstanbul doğumluyum.Ankara Üniversitesi İşletme mezunuyum.2002 yılında yangından mal kaçırır gibi
jet bir hızla sevgili eşimle evlendik.Çocuksuz geçen yaklaşık 4 yılın ardından full konsantre bir biçimde
yoğunlaşarak eşimin 3 çocuk hayalini hayata geçirdik ve 2,5 yıl arayla bir tek bir çift olmak üzere skoru
üçe tamamlayarak amacımıza ulaştık.Daha doğrusu Neco'nun amacına.Bende öylece bakakaldım ortaya
çıkan manzara karşısında.Çocukları üçledikten sonra 9 yıllık iş hayatımı askıya almak zorunda kaldım
haliyle ve beraberinde bir çok hayalimi de.Şimdilerde her şey daha bir rayına oturdu ve ben artık hazır ve de
nazırım hayata karşı;hem de arkamda kapı gibi neferlerimle...
Sevdiğin şeylerden bahsedebilir misin bize,kitap film eğlence?
Aslında yakın zamanda bir mim cevaplamıştım sevdiğim şeylere dair.Sanırım direkt oraya yönlendirsem daha
pratik olur :)
Blog tutma fikri ne zaman doğdu?
2006 yılında doğan ilk oğlumun ardından doğum hikayesini yazıp yayınlamıştım bir bebek sitesinde.Bu hikayeleri
okumaktan büyük keyif alıyordum.Bu vesileyle tanıştığım birkaç yeni annenin çocukları için hazırladığı
siteleri gördükçe pek bir heveslenmiştim bende.Peşisıra bloglara rastladım.Keyifle takip ettiğim bir iki blog
sayesinde 2007 yılı aralık ayında bende oğluma ait bir blog açmaya karar verdim ve fakat başladığıyla kaldı;
hevesimi taze tutamadım maalesef.İkizlere hamileliğimde o döneme denk geldi.Yoğun ve yorucu günler
şevkimi kaçırdı,ta ki 2010 yılı haziran ayına dek.O dönem,sosyal ağda dahil olduğum ikiz anneleri
grubundan birinin açtığı bloğu gördüğümde beynimdeki şimşek çaktı birdenbire ve "benimde bir bloğum
vardı bir zamanlar,ne duruyorsun,şimdi tam zamanıdır" diyerek tekrar ve bu kez ilkinden daha hevesli döndüm
blog alemine...
Bloğuna daha önce göz atmamış okuyucular için biraz anlatır mısın peki,neler bulabilirler?
Bloğu açarken ki amacım tamamen, çocuklarıma annelerinin gönlünden düşen cümlelerle,onları;onlarla
geçen her anı,keyifli zamanları,meşakkattli yanlarını,karakteristik özelliklerini,gelişim süreçlerini,
birbirleriyle olan münasebetlerini,paylaşımlarını kısacası onlara maziden kendilerine dair hoş bir
enstantane bırakmaktı.Dolayısıyla bloğumun genel içeriği 3 çocukla süregiden hayat üzerine.Arada kendi
his ve yaşanmışlıklarımı da serpiştirip harmanlıyorum,umarım okuyanlar keyif alıyordur.
Blog yazıyor olmanın ne gibi faydaları oldu senin için?
Başka bir dünyaya açıldığımı,yeni bir aleme dahil olduğu hissettim ilk evvela.Ve bu alemde herkes,herşey
daha sahici,daha içten.Sizinle gülüp sizinle üzülen insanlar var etrafınızda ve zor anınızda edilen dualar,iyi
dilekler insana müthiş iyi hissettiyor kendini.Bir anlamda dualar karşılık buluyor aslında.Sanaldan gerçeğe
dönüşen güzel arkadaşlıklara da vesile oldu blog;bu da işin en güzel yanlarından biri.Bir de çevreniz tarafından
yazdıklarınızın beğeniliyor olması gururunuzu okşuyor az biraz.Daha bir motive ediyor yazmaya.Ama en önemlisi,
her yayınladığım postta çocuklarıma bir anı daha biriktirmekten duyduğum haz en büyük karım sanırım...
Çalışmadığınız ve blog yazmadığınız zaman ne yapıyorsunuz?
Örgü örmek en güzel ve keyifli hobi benim için.Onunla haşır neşir iken ruhumu rehabilite ediyorum,beynim deşarj
oluyor,tüm hayat gailesini unutuyorum.Onun dışında kitap okumaya özen gösteriyorum bu da benim için vazgeçilmez
bir ihtiyaç.Dostlarımla dışarda bir araya gelmekte en keyif aldığım aktivitelerden ve elbette çocuklarımla geçirdiğim
vakti en iyi şekilde değerlendirmeye uğraş veriyorum.
Sizce blog yazmak bir ihtiyaç mı?
Bazen ihtiyaç ama genellikle keyifli bir hobi bence.Kendinizi çaresiz hissettiğiniz anlarda duyduğunuz içinizi
dökme ihtiyacını blog yazarak karşılıyor ve blogger dostlarınızdan gelen samimi iyi dilekler neticesinde kendinizi
iyi duyumsuyorsunuz.Yalnız olmadığınızı bilmek bile müthiş bir ferahlık sağlıyor.Bunun dışında çok zevk aldığım
bir hobi benim için yazmak,zorunluluğa dönüştüğü an irkiliyor ve uzaklaşıyorum yazmaktan.Dönem dönem
verdiğim aralar da bu sebepten...
Bir anne olarak prensiplerin,disiplin tarzın var mı?
Üç çocuk yetiştiriyor olmaktan mütevellit biraz otoriter bir anneyim sanırım.Her dakika oluşan kaos ortamına
müdahele etmek,durumu bertaraf etmek biraz dominant olmayı gerektiriyor.Fakat bazen kendimle çeliştiğim anlar
oluyor.Yani bazen fazla tutucu ve herşeye müdahil iken bazen de çok boşverci olabiliyorum.Sanırım ruh durumuma
göre değişkenlik gösteriyor.Fakat tahammül edemediğim birkaç konu var ki onlar da asla taviz veremiyorum.
Mesela altında ne sebep olursa olsun yalan söylemeleri.Bu konuya fazla hassasiyet gösteriyor ve uzun uzadıya
üstünde duruyorum.Temizlik ve uyku rutinleri,beslenme alışkanlıkları,nezaket kuralları,maneviyata dair edinimler
bunlarda titizlik gösterdiğim diğer konular.Bir de tutarlı olmaya çalışırım,eğilip bükülmem müdahalelerim sırasında.
Doğal beslenmeye elimden geldiğince itina gösteriyorum.Hazır ürünleri tüketmeyi mümkün olduğunca minimize etmeye
çalışıyorum.Mesela hazır yoğurt tüketmeyiz hiç,hep evde kendim mayalarım günlük sütle.Ekmeği mutlaka tam tahıllı
tüketiriz,yumurtayı köylü pazarlarından alırız,trans yağdan uzak durmayı tercih ediyoruz.
Pratik paket ürünleri(çorba,puding,meyve suları vb) eve dahi sokmuyoruz.Bir tek şu kahvaltılık gevreklere okeyimiz var.
Sebze meyveyi de pazardan taze taze almayı tercih ediyoruz.Hasta olduklarında da önce doğal yöntemleri deniyor ve
çoğunlukla şifa buluyoruz.
Onları doğal besledikçe kendimi çok iyi hissediyorum.
Anne olmakla ilgili en zorlandığın nokta neydi?
Anne olmak dünyanın en harika duygusu;eşsiz,nadide...Fakat benim gibi ardı ardına,üstelik biri henüz 2,5 yaşında
iken iki tane birden daha bebek sahibi olunca dünyanın en harika duygusu olan annelik zaman zaman dünyanızı
karartan duygu haline de gelebiliyor.Ben,-bir çok anne gibi-çok takıntılı ve histerik bir anneyim.Yaptıklarım ve
yapamadıklarımdan dolayı her an,her saniye müthiş bir vicdan azabı duyuyorum ve bu duygu beni gerçek anlamda
paralıyor.Fiziksel yorgunluktan ziyade vicdanı yükümlülükler beni en zorlayan durum sanırım.Bir de beni bunca
yıpratan asıl neden,ilk oğluma duyduğum derin ve aslında çok yersiz bulduğum mahçubiyet.Neden bu kadar erken
dönemde annesini iki kardeşle birden paylaşmasına olanak sağladım diye yedim bitirdim kendimi ve zaman içinde
azalsa da tamamen terk etmedi bu duygu beni.Üç küçük çocukla hayat her bakımdan meşakkatli fakat dört yanınızdan
taşan sevgi seli tüm zorlukları öyle güzel perdeliyor ki,şükür verene...
Peki anneliğin en çok hoşuna giden yanı?
Karşılıksız,kibirsiz,riyasız,koşulsuz,ve daima affedici,sonsuz sevgilerine mazhar olmak ve onlarla geçen keyifli yaşam
maceralarına tanıklık etmenin tadına paha biçilemez.
Anne olunca hayatında neler değişti?
Kurtcuktan kelebeğe geçişin hikayesidir benim gelişimim.Tam manasıyla metamorfoz yani:)
Bloggerlarla ilişkileriniz nasıl?
Çok iyi.Hatta bir kaç buluşma bile gerçekleştirdik blog sahipleriyle.Kendime çok yakın duyumsadıklarım oldu,
görüşmeye devam ettiklerim,ara ara telefonlaştıklarım.Ve yorumlarıyla beni yalnız bırakmayan çok sevdiğim
bloggerlar var.Çok mutluyum bu nedenle.Allah eksikliklerini göstermesin dilerim :)
İzleyicilerinizin yorumlarına tek tek cevap yazar mısınız?
Genellikle yazmaya özen gösteriyorum.Bazen işlerimin yoğunluğu buna izin vermediğinde yazamazsam kendimi
çok kötü hissediyorum.
İzlediğiniz bloglarda neler ilginizi çekiyor,nelerden hoşlanmıyor sunuz?
Çocuklu bloglar -özellikle birden fazla- direkt ilgi alanımın içinde.Keyifli anları kadar zorluklarını,yaptıkları yanlışları
çekinmeden yazan,iç döken bloglarda daha bir kendimi bulduğumdan vazgeçilmezim oluyorlar.Çocuklarla hayat her
zaman lay lay lom değil nitekim.
Yorum kısmında istenen doğrulama işlemi ise en nahoş gelen ayrıntı bana göre;anında geriliyorum ister istemez :(
Beğenerek takip ettiğiniz 3 blog desek?
Aslında isim vermeyi tercih etmiyorum,çünkü severek izlediğim öyle çok blog ve blogger dostum var ki.Her biri
ayrı ayrı değerli benim için,hiç birinin gücenmesini istemem.Fakat benim için özel yerleri olan bloglar var;
mesela bana blog dünyasını sevdiren ve yakın zamanda bloğunu sonlandırma kararı alan defneyleyasamak ,
uzun yıllardır severek takip ettiğim kurabiyegiller bu iki bloğun yeri bende ayrıdır.Bunlara ilaveten, beni okumaya değer
bulan ve içten yorumlarıyla destek veren tüm blogger dostlarım benim için çok değerli ve izlenmeye değer...
Son olarak bloğumuzla ilgili düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?
Çok güzel bir ortaklık olmuş bence.Hiç tanımadığım nice enginlere açılma fırsatı yarattığınız ve bizleri de daha geniş
kitlelere tanıttığınız için teşekkürler.
Emeklerinize sağlık...
Seni okurken neden sıkılmıyorum ben hiç?
YanıtlaSilÖperim Gönülüm.
bayıldım bayıldım, harika bir röportaj olmuş gönülcüm :))) hele şu son foto beni benden aldı yaaa, herşeye değer yavruları böyle kolkola aynı karede görmek :)))))
YanıtlaSilçok güzel bir yazı ama kaymağı şu altaki resim olmuş valla baktım MAŞALLAH (Kİ 3 KERE DEDİM:)allah sana -size bağışlasın.zor evet ama bence bir o kadar güzel burdan öyle gözüküyor bilesin.çok öptüm.
YanıtlaSilDemek ben roportaj sahibinden önce okudum, blogger annelerinde ;)
YanıtlaSilben seni yeni yeni okumaya başlamıştım canımya ikiz annesiymişsin ya sende :) ah pek yakın hissettim kendime seni :)
YanıtlaSil