İkizlere hamile kalışım tamamen sürprizdi.Öğrendiğimde geçirdiğim şoku atlatmam epey zaman aldı.Zihnim gelgitlerle doluydu ve bu beni çok yoruyordu.Acabalar, II.ci hamileliğimle ilgili kurduğum hayalleri tepetaklak edercesine kafamı kurcalıyor,keyfimi kaçırıyor,karanlık düşünceler girdabında debelenmeme neden oluyordu.Acaba YA bunca erken dönemde kardeş sahibi olmaktan dolayı olumsuz etkilenir miydi?Acaba O'na yeterince vakit ayırabilir miydim? Acaba ilişkileri nasıl olurdu? Acaba 3 çocuklu hayatta bizi neler bekliyordu?...
Bu haller içinde geçirdiğim 9 ayın ardından ikizlerin doğumuyla birlikte, bundan sonraki hayatımızın nasıl süregideceğine dair aldığım ilk sinyaller yazık ki pek iç açıcı değildi.Karmaşası,kaosu bol,temposu ağır ve tabidir ki pek yıpratıcı bu süreç, geleceğe dair hiç de ümitvar değildi.Hep karanlık senaryolar kurguluyor,bu senaryoları zihnimde sahneliyor,ortaya çıkan gerilimvari sahneler karşısında ah-u vah ediyordum.Mütemadiyen kendime sataşıyor,hayat karşısındaki acemiliğime içerliyor,hırsımı kendimden çıkarmaya çalışıyordum.Öyle ki, zaman zaman o günlere dair iç dökmelerimi yansıtan satırlar geçiyor elime de, ne denli zor zamanlardan geçtiğimin ayırdına varıyorum bu notlarla her karşılaştığımda...
İlk zamanlar sahiden çok zordu.Ardarda ağlaşma nöbetleri,gece saatlerce süren emzirme ritüelleri,birini yatır birini kaldır, yetmedi seslere uyanan büyüğü yeniden uyutmaya çalışma çabaları,sabahında gecenin yoğun mesaisinin yorgunluğunu henüz üstünden atamadan erkenden yeni günün mesaisine başlamak zorunda olmak;uyutma,doyurma,yıkama-paklama,alt-üst değiştirme,huysuzluklarını sükuta erdirme sarmalında geçen bu ağır tempo ciddi anlamda paralıyordu beni.Fakat asıl zor olan,yüzeye çıkmaya çabaladıkça beni daha beter dibe çeken sorun, YA ile yeterince ilgilenemiyor olmamdı.Oysa küçük bebelerimin zaruri ihtiyaçlarını bir çırpıda gideriyor ve koşar adım tüm ilgimi ve algımı YA'ya yöneltiyor olmama rağmen tatmin edemiyordum bu yetememe duygusunu.Başedemiyordum O'na kalan enerjimin,O'nu mutlu etmeye yetmeyeceği düşüncesiyle.Kıskançlık duygusuna hiç kapılmasın,karmaşa ortamının getirdiği huzursuzluktan nasibini almasın,ilgi açlığı çekmesin,çok seslilikte, sessizliği seçmesin,geri planda kalmasın,küçücük bedeniyle"sen abisin" le başlayan büyük lafların altında kalmasın...
velhasıl gözlerinin feri hiç sönmesin,mutluluk cilasıyla hep parıldasın istiyordum.Azami efor sarfediyordum bu sebeple.Belki akışına bıraksam bu denli hırpalanmayacak,işin doğallığını bozmayacak,kendime bunca yüklenmem sonucunda oluşan gerginliklerden kimse etkilenmeyecekti.Fakat elimde değildi ki...
İçimi kemiren vicdan azabı, mantıklı davranma yetilerimi gün be gün köreltiyordu.
Zaman geçiyor ve ikizler hızla büyüyorlardı.Onlar büyüdükçe, şimdiye dek peşimi bırakmayan bu zalim vicdan duygusunun ne denli yersiz olduğunun yavaş yavaş ayırdına varıyordum.Paylaşımları an be an artıyor ve kardeşliğin sarıp sarmalayan o muhteşem hazzı, tüm gücüyle etkisi altına alıyordu yavrularımı.
Ve ne mutlu ki, benim koca gönüllü ilk göz ağrım kardeşlerini hiç yadırgamadı,hiç ayrı tutmadı kendinden.
Ne aldıysa O'nları da ortak etti payından,
Ne çizdiyse, kendisinin yanından hiç eksik etmedi kardeşlerini,
Benim bile akıl etmediğim zamanlarda,O hiç unutmadı kardeşlerinin varlığını,
Okulda yaptığı faaliyetlerde bile tek saymadı kendini;ne yaptıysa üç etti, hiç bir etmedi.
Kardeşleri anneannede kalmak istediğinde(kendisi asla bizden ayrı kalmadığından) ısrarla hiç onay vermedi,"kardeşlerimde gelsin" diye feryat figan etti,
Yeri geldi, anne-babaya karşı güç birliği oluşturdular,
Birbirlerinin en büyük desteği,can yoldaşı,hisdaşı,arkadaşı oldular.
Beraberliklerinin keyfini doyasıya sürüyorlar.Ara sıra kikirdeşmelerinin içine edip keyiflerini kaçırsak da,bu sahnelere tanıklık etmenin hazzı ömre bedel.
Misal,
Bir pazar sabahı, uykudan O'nların sesleriyle uyanmak,kulak kabartıp diyaloglarına misafir olmak,yanlarına gidip biraz daha sessiz olmaları konusunda uyarmama karşın O'nların hiç aldırış etmeden keyiflerince evcilik oyunlarına devam etmelerine şaşırmak, ZE'nin "anne",YA'nın "baba",RU'nun ise "bebek" rollerine bürünmelerine ve rollerinin hakkını vermelerine gülümsemek,koridorda, kimseyi umursamadan (komşular bir gün imza toplayıp attıracaklar o ayrı) koşuşturmalarına biraz gerilerek şahit olmak,salona girdiğimde karşılaştığım manzara karşısında gülsem mi ağlasam mı karar veremeyerek, oluşturdukları dağınıklığa keyiflerini bozmamak adına gülümseyerek karşılık vermek...
Tüm bunlar şükür sebebi biliyorum,
Ve bana, geç farkına vardığım bu şansı verdiği için Yaradan'a hiç usanmadan binlerce kez teşekkür ediyorum...
Çok şanslısın...
YanıtlaSilkesinlikle,
Silbinlerce şükür...
çok şükür canım çok şükür.. mutluluğunu gururunu anlıyorum. hele ki kendilerine yetebilmeleri, birbirlerine oyun arkadaşı olmaları "iyi ki" dedirtiyor gerçekten. sana yavrularınla sevdiklerinle hep sağlıklı hep mutlu günler diliyorum ve kocaman da bir MAŞALLAH diyorum :)))))
YanıtlaSilsağol Nihanım,
Silhislerimiz ortak ya dillerimizden nasıl iyi anlıyoruz değil mi?
Allah sizin de huzurunuzu daim etsin canım arkadaşım.
Öperim çookk
Ne güzel şimdi seni okuyunca keşke diyesim geliyor keşke Tarkan'a bir kardeş yapabilsek ama işte bilmiyorum siz nasıl başa çıktınız ama ben o cesareti kendimde bulamıyorum ama işte seni okuyunca ne güzel diyorum bilmiyorum hayat işte biz sana 3 çocuklu nasıl başediyorsun diyoruz ama bu yazdıklarını okuyunca senin gücünü dahada çok görüyorum umarım hep böyle birlikte olurlar kardeşler öptüm hepsini.
YanıtlaSilZaman geçtikçe cesaret konusunda daha çıkmaza giriyor insan Sibelim.Ya benim gibi düşünmeye plan yapmaya fırsat kalmadan elinde buluvereceksin çocuğu,ya da ha gayret deyip harekete geçeceksin bir an önce.Ama tek çocuk yeter diyorsan o başka tabi.
SilBaşetme meselesine gelince,zor ama inan insan her duruma çabuk alışıyor,yoksa katlanılır mıydı bunca tempoya.Ben hep şunu diyorum:
Evliliğimin ilk yıllarında,bir gün rüyamda şu an yaşadığım sahneleri görüp ilerde başına bunlar gelecek deselerdi "imkan yok,bu hayat bana ait olamaz,ben bu tempoyu kaldıracak dirayete sahip değilim,üstelik 3 çocuk hayalimde düşüncemde asla yok falan gibi tepki verebilirdim.Ama Allah insanın başına aklına hayaline gelmeyecek şeyleri veriyor ve kuluda bu duruma şükür deyip razı geliyor.
Ve sonra "iyi ki"dedirtiyor,iyi ki...
Sizin içinde en iyisi olsun umarım..
Okurken duygulandım...Ne güzel,maaşallah...Bu mutlulukları hiççççç bozulmasın...inşallah Elif de kardeşi ile mutlu mesut olur :)
YanıtlaSilAminn Yadigarcım.Elif'in de uyum konusunda sorun çıkarmayacağına çok eminim.Öyle bir görüntü çiziyor kafamda.Ve siz onlara baktıkça mutluluğunuza mutluluk ekleyeceksiniz bak gör...
SilNe güzel anlatmışsınız. Allah mutluluğunuzu daim etsin.
YanıtlaSilteşekkür ederim ve de amin.Allah hepimizin mutluluğunu daim etsin dilerim...
SilÇok lezzetliydi, eline sağlık. Allah muhabbetinizi daim etsin :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim Seyhan.Amin cümlemizin inşallah...
SilGönülüm "iyi ki"
YanıtlaSilNe güzel yazmışsın. Ben okudukça keşke diyorum.Var mı kardeş gibisi? Bu aralar kızım çok dillendirir oldu. Babamız hala düşünme aşamasında :D
Rabbim huzurunuzu neşenizi bozmasın. Bayılıyorum ben sizin evin hallerini okumaya :)
öptüm
Nilhanım,söyle babaya düşün düşün çoktur işin demişler.Düşünmeyle olmuyor bu işler,harekete geçmek lazım.Bol bol bizden bahset sen O'na,ya da en iyisi bahsetme :)
SilGüzel dileklerin için çoooooooook teşekkür ederim canım.Rabbim hiçbirimizin huzurunu bozmasın dilerim.
Öperim çoookkk
çok güzel anlatmış bizi adeta yuvanın içine sokmuşsun.kendimi 3 ufak çocuğun ortasında duran onları izlerken gülümseyen halde buldum:)
YanıtlaSilhep mutlu olun hep.
Sitarem,
Silgel birgün sahiden gir yuvamıza.Beraber kahvelerimizi yudumlayıp izleyecelim seninkileri ve benimkileri...
Duygularını ne de güzel anlatmışsın.. bu üç boncuk hayatta en değerli kolyen olarak hep boynunda olacaklar.. çok şanslısın.. mutluluğunuz hiç azalmasın.. sevgiler
YanıtlaSilKalemperestim teşekkür ederim.Ne güzel ifade etmişsin sende.Bu kolye hazine ederinde benim için,ne denli şanslı olduğumunda şükür ki farkındayım epeydir.
SilGüzel dileklerin için bin teşekkür ve bilmukabele...
bizimki de doğsa büyüse de bu kıvama ersek :)
YanıtlaSilinşallah Baharım,ne iyi ettin Yağmura kardeş yapmakla bir bilsen...
SilÖperim çoookkk...
çok tatlılar maşallah.. ben de bizim ufaklık büyüdükçe abla kardeş ilişkilerine bayılıyorum...hayatın en güzel rengi onlar:)
YanıtlaSilKesinlikle Dileğim,
SilHele iki kız büyüdüklerinde nasıl yoldaş olacaklar birbirlerine bak gör.Hep istemişimdir bir ablam olsun;o olmadı.iki kızım olsun dedim sonra bir kız verdi Allah.Abla niyetine ben varım artık ona da..
Allah ayırmasın sizinkileri de Dilekcim,hayırlı evlatlar olsunlar dilerim...
ne guzel mutluluklar bunlar..allah hic bozmasin bunu..hayat ne kadar hizla akiyor,bir gun bir bakicaksin hepsi buyumus ve soracaksin ne zaman buyuduler..birak hic bozma keyiflerini ,hep boyle devam etsin nese evinizde,onlar doya doya cocukluklarini yasasinlar,kardes olmanin tadini cikarsinlar sende onlari seyretmenin tadina doy..
YanıtlaSilAmin Tijencim,
SilBir yandan büyümelerini arzu ediyor insan öte yandan bu güzel zamanları bir daha bulamayacak olmanın hüznünü yaşıyor.Şu hallerinde bile bakıp ne zaman büyüdüler bu kadar diye şaşıp kalıyorum.
Sağol güzel dileklerin için,öperim çookkk
Ne güzel anlatmışsın... Ben de ikiz istesem mi ne yapsam:) Hep sağlıklı olsunlar mutlu olsunlar umarım...
YanıtlaSilEren
Gönlünüzden geçenler en hayırlısıyla bulsun sizi dilerim.Güzel dilekleriniz içinde çok teşekkürler...
SilSevgiler..
bızım hep ısteklerımız planlarımız var ama rabbımınde bır planı var ve en hayırlısını bılır..cok şükür
YanıtlaSilRabbimin layık gördüklerine bin şükür.O neylerse güzel eyler...
SilMaşallah, ne güzel bir aile ne güzel kardeşlikler. Mutluluklarınızın zorluklardan daha çok olmasını diliyorum.
YanıtlaSilÇok güzel anlatmışsın... üç çocuk isteyen bir anne olarak, zorluğu gözümü korkutsa da güzel tarafları için herşeye değer...
YanıtlaSilayy dur ağlarım bak şimdi,bir de çatlıycam kıskançlıktan )D...Allah hep güzel günlerini göstersin Gönülüm,ne şanslı kadınsın,maşaallah kuzucuklarına..
YanıtlaSil