Ölümü çok sorguluyor bu aralar YA,
Mütemadiyen bu konuyla ilgili sorular sorup zihninde dolanan belirsizliklere cevap bulmaya ve hayal dünyasında oluşturduğu kara bulutları dağıtmaya çalışıyor.
Öyle bıçak sırtı bir konu ki bu;
Ne desem,korku ve endişelerinin feraha çıkması için O'nun anlayacağı şekliyle nasıl anlatsam,nasıl açıklığa kavuştursam içindeki handikapları bilemedim.
Ne desem,korku ve endişelerinin feraha çıkması için O'nun anlayacağı şekliyle nasıl anlatsam,nasıl açıklığa kavuştursam içindeki handikapları bilemedim.
"Ölümü düşünmek için henüz çok küçüksün oğlum" diyebildim sadece;ağzına bile yakıştıramadım nitekim.
"Siz ölünce biz ne yapacağız?" diye sordu mesela bir gün;
İrkildim,içim titredi,keyfim kaçtı.
"Biz uzuuuunn yıllar sizinle olacağız,sizi yalnız bırakmayacağız endişelenme" diyebildim.
"İnsan kaç yaşına kadar yaşar anne" dedi peşi sıra;
"Kendine iyi bakar,sağlıklı beslenir,sigara içmez,spor yapar ve mutlu yaşarsa çok uzuuuun seneler yaşayabilir" cevabını verdim.
"90 yaşına kadar yaşanabilir mi peki?" dedi ardından;
"Tüm bu saydıklarımı yapar ve Allah da yaşamasına izin verirse elbet yaşar" dedim buna cevaben.
Yaşlanma mevzuuna takılmıştı bir ara.Yaşlılıkla ölümü bir tutuyordu zira.Es kaza "yaşlanıyorum"la başlayan bir cümle kursam derhal dikkat kesiliyor ve yüzü düşerek "hayır yaşlanma,yaşlanınca ölürsün,ben annesiz ne yaparım" diyordu içinde kopan fırtınaların dışa vurulmuş ifadesiyle...
Geçen akşam bir yarışma izliyorduk beraber.Yarışmacı bayan 78 yaşında ve yaşına göre hayli genç görünen çok şeker bir teyzecikti.Yaşının 78 olduğunu söylediğimde aynen şu diyalog geçti aramızda:
Y : "78 yaşında ama hala ölmemiş"
A : "Ölümün yaşı yoktur ki oğlum.Herhangi bir kaza ya da talihsiz bir hastalık olmadığı sürece insanlar uzun süre yaşarlar;hele kendilerine iyi bakarlarsa daha uzun yaşayabilirler "
Y: "Ben ölmekten nefret ediyorum ama,keşke ölmek diye bir şey olmasa"
A: "Evet kötü bir durum ama doğan her insan bir gün ölmese ve her gün yeni bebekler dünyaya gelse dünya çok kalabalık olur,yiyecek ve içecek bulmak zorlaşır,insanlar yaşayacak ev bulmakta çok zorlanır ve doğayı yakıp yıkmak zorunda kalırlar" (hoş hali hazırda durum o noktaya geliyor zaten :( )
Y: "Senin annen kaç yaşında?"
A: "54 yaşında"
Y: "Hayır o değil,büyükannen var ya hani(babannemi kastediyor)"
A: "hımm tamam,babannemden bahsediyorsun sanırım (başıyla tasdikliyor) O, 89 yaşında"
Y: "Offff,ama hala ölmemiş"
A: "Evet çünkü kendine çok iyi baktı babannem"
Ve içimi acıtan şu sözleri sarfetti peşi sıra:
Y: "Ben küçüğüm,benim babannem öldü;sen büyüksün ama senin babannen hala yaşıyor,nasıl oluyor bu?"
:(
A: "Ölümün yaşı olmuyor bazen işte oğlum" dedim ve sustuk...
sanırım insanların doğum ve ölüm arası sadece bir süreç yaşadıklarını ve hiç ölmediklerini anlatmak gerekir biz aslında tamamiyle ölmüyoruz sadece ebedi alem için bu alemden ayrılıyoruz...
YanıtlaSilEvet ama ruhani ve dinsel bilgiler gibi soyut kavramlar,çocuklar için öylesine derin ve afaki konular ki,soru işaretleri cevabını bulacak mı böylesi soyut tanımlamalarla bilemiyorum.
SilZor be arkadaşım zor...
Oy kıyamam. Harbiden biz büyükler bile bu sona kendimizi hazırlayamıyorken, ufak yüreklere bunu nasıl anlatabiliriz ki?Anne olana kadar ölmek aklıma gelmezdi. Ama bu aralar ben de bu yakışıklı gibi çok sorgular oldum Gönülüm :(
YanıtlaSilAnne olmanın,duygularımızı radikal bir biçimde örselediği aşikar Nilhancım.
SilKalbimizi lime lime edecek öyle mevzuular var ki,hangi birine yanalım.
Ben paranoyağım mesela,çocuklarıma bu kadar çok düşkün olmamın altında bile bir melanet yatabilme ihtimalini düşünüp dertleniyorum.Allah muhafaza.
Allah evlatlarımızı annesiz,bizleri de evlatsız bırakmasın dilerim.
Öperim Nil'im...
Çok zor bir konu ve küçükler aydınlanana kadar da peşini bırakmaz. Allah yardımcın olsun benimkiler daha ölüm konusunu anlamıyorlar, sormuyorlar.
YanıtlaSilAmin Neclacım,
SilSanırım bu tip soyut kavramların sorgulanma yaş aralığı 5-6 yaş civarı.Şimdiden kendini hazırla derim.Benim ikizler henüz o konulara girmediler ama sınav yakındır:)
Sevgiler...
canım benim...
YanıtlaSilheralde bir dönemi var bunun. Zor bir süreç.
Allah yardımcınız olsun...
Oyyy Fincan Teyzem, oyyyy
SilNetsek acep,nerelere gitsek deyiver hele:(
Aminnnnn,
Sevgiler...
olmek asil yeniden dogmak demektir.
YanıtlaSilGel bunu YA'ya anlat hadi :(
SilTüylerim diken diken oldu.
YanıtlaSilNe kadar derin ve manalı düşünebiliyorlar değil mi?
Babaannesinin ölümü içinde bir yerlerde kalmış demek ki.
Küçük bedenleri var ama büyük akıllılar herşeyi yavaş yavaş kavrar annesi :(
Ahh sorma be arkadaşım,nasıl da kurgulamış kafasında küçüğüm.Kimbilir neler geçiyor o minicik bedenlerin devasa zihinlerinden...
SilÇok kötü bir durum
YanıtlaSilinsan ne diyeceğini bilemiyor
aslında biliyorda
söyleyeceği sözü
yavrusu henüz algılayacak yaşta değil,
aynı şeyleri zaman zaman bizde yaşarız...
fena fena çookk fena :(
SilAynı kaygılar Canda da vardı bir dönem..Babannesinin ölmesine içerlemeiş demek ki Yamaç,hissettirmemiş belki ama içinde yaşamış sanırım üzüntüsünü..Onlara bazen cevap vermek çok zor gerçekten..Allah ile ilgili sorularda çok köşeye sıkıştırıyor Can da beni..
YanıtlaSilHımm evet Hatcem hatırlıyorum.Unuttu sanırım o konuları Can.
SilBen kolay atlattığımızı düşünüyordum babannesinin ölümünü ama demek ki içinde gizliden gizliye yaşattığı derin duygular varmış:(
İşimiz zor be Hatcem..
Gonulum dedigin gibi cok uc noktalar, insan ne cevap verecegini sasiriyor :( Elifcik'de gecen yil babasina "sigara icme baba, icersen kanser olursun ve ölursun.Sonra annemle bana kim bakar?" dedi.O an dondum kaldim bende.O gunden beri de esim sigara icmiyor. :)
YanıtlaSilBabamıza kocaman bir bravo o zaman...
Silölümü ben de ancak yaşla açıklayabiliyorum. genç kayıpları anlatmak ise çok ama çok zor :(( keşke hiç tanışmasalar gönülcüm...
YanıtlaSilkeşke Nihanım keşke :(
Silkelebek gibiler. Ne zaman böyle kırılgan sorular sorsalar içim acıyor. Boşver diye sarılmak istiyorum.
YanıtlaSilEn iyisi sanırım bu Ebru'm.Sevginin gücü tüm kaygıları yok eder dimi?
SilSevgiler...
ölümün aslında sonsuz ve bu dünyada iyilik biriktirenler için mükemmel bir dünyaya doğuş olduğunu anlatabilirsiniz bence..Kışın kuruyan ağaçların baharda tekrar çiçeklenmesi gibi...Küçük oğlum cenneti çok merak ediyor.''Anne cennette akşam olacak mı ?''diye sordu yatmadan önce.Akşam olunca uyumayı seviyormuş ta küçükbey:)O kadar çok soru soruyor ki artık İstediğin herşey var,istemediğin hiçbirşey yok cennette diyorum.Aslında bizler aşamıyoruz ölüm korkusunu.Halbuki ölüm güzeldir;merhameti ve adaleti sonsuz olan Zatın huzuruna çıkmak,bu dünyanın çirkinliklerinden kurtulmaktır.
YanıtlaSilNe güzel,tatlı tatlı anlatmışsınız.Başka soruları beraberinde getirse de denemeye değer.
SilSevgiler...
merhaba, bütün çocuklarda bu soru ilk sırada sanırım. Biz hep güzelliğini anlatmaya çalıştık bunun bir son olmadığını ölsek de gittiğimiz o güzel cennete birbirimizi beklediğimizi ve bütün sevdiklerimizin yine biraraya geleceğini anlattık. şimilik idare ediyor. çokta sormuyor. :)
YanıtlaSilbir de bu tarafından anlatmayı deneyeceğim bakalım.
SilSevgiler kakulem...
canım benim.. küçücük dünyasında kimbilir neler kuruyo, neler düşünüyor.. keşke ölüm diye bir şey olmasa be "ya".. keşke hep beraber olsak sevdiklerimizle..
YanıtlaSilkeşke Sevgim keşke...
Silahhhh ah aynı dertten müzdaribiz. Her fırsatta ölümü sorguluyor. ne diyeceğimi nasıl cevap vereceğimi şaşırıyorum. bir dönemmi acaba. az daha büyüseler daha kolay anlatılabilirmi? yada ölüm nasıl kolay anlatılabirki zaten:(
YanıtlaSilsanırım bu bir dönem;hayata,ölüme,sonsuzluğa dair kavramlar bu yaş aralığında kurcalıyor beyinlerini.Yanıtı soyut kavramlar tam karşılamıyor maalesef kafalarında ki soru işaretlerini...
Sil"Ben küçüğüm,benim babannem öldü;sen büyüksün ama senin babannen hala yaşıyor,nasıl oluyor bu?":(
YanıtlaSildünyanın en mantıklı, bir o kadar da cevapsız sorusu...
:(
Silyaa cocuk demıceksın..ne ılgınc....
YanıtlaSilOnların yanıtları, en yalın en has duyguların dışa vurumu Zeynepcim...
Sil