28 Kasım 2010 Pazar

Bir Annenin Kendine Ait Garip İzleMİMleri


Yupiiiii artık bende MİMlendim diye çocuk gibi sevinesim var.

Keşfettiğimden beri müptelası olduğum ve çok benzeştiğimizi düşündüğüm,hisdaşım sevgili "Deli Anne" -ki kendisi gayet aklı başında bir hatundur bence,beni mimlemiş.
Garip huylarımız ve yapamadıklarımıza dair.
Bende böylece mimlenenler kervanına katılmış oldum sayesinde.Çocuklardan ancak fırsat bulabildiğimden gecikmeli olarakta olsa yazmak istedim.

Oldum olası çok normal biri olarak görmedim kendimi.Anım anımı tutmaz,dengesiz ve kararsızımdır.Her ne kadar burçlara pek prim vermesemde Terazi burcunun özelliklerini genel olarak taşıdığım söylenebilir.
Kimi zaman kızıp deli gibi küfürler savursamda severim kendimi aslında.Ayaklarım yere basar,düşündüklerimi dile getirebilir yamuk yumuk hareket etmem.Olduğum gibiyimdir sözün özü.
Ama gelin görün ki asabi ve dengesiz tarafımda hiç çekilmez doğrusu.Hal böyle olunca gariplik konusunda epey malzeme çıkar benden.


  • Kararsızlık:Dışardan bakıldığında pek çok kişide bulunan,sıradan addedilen bu özellik,bende ki vehameti sayesinde "garip" statüsünde nitelendirilebilir zannımca.Öyle ki, girdiğim bir mağazada tüm alternatifleri arasında gözüme kestirdiğim herhangi bir ürünü almaya yeltendiğimde,"ya aslında bu rengi de fena değilmiş" yahut "hımm şu modelde güzelmiş ben bunu görmemiş miydim" veya yanımdaki herhangi birine "sizce hangisi daha güzel?" şeklinde bir yığın sorular eşliğinde 2 saat geçirmişliğim çoktur.Sonunda da ilk beğendiğimi değilde kararsızlıktan sıkıldığımdan,en sıradan olanı alıp eve götürdüğüm,daha eve gelmeden "yaa öbürü daha güzeldi aslında" diye pişmanlık duyduğum,tüm gece hayıflanmaktan uyuyamadığım,ertesi günde mutlak suretle götürüp değiştirdiğim hikayelerimin sayısını ben bile hatırlamıyorum. Halbuki ilk gözüme çarpan hangisi ise o zaten en ilgi çekici olanı değil midir be kararsız Alime???
  • 33 yıllık ömr-ü hayatımda Zeytin denen nimetin(bence ucube olarak görülmekte,Allah affetsin) tadına bakmışlığım yoktur.Yememek bir tarafa elimi bile süremem.Bir keresinde ilkokul öğretmenim tenefüste zorla ağzıma bir tane vermişti de o gidene kadar yemeyip ağzımda tuttuğumdan gider gitmez tuvalette zor almıştım nefesi.Bütün gün ağzımı defalarca yıkamama rağmen sanki sürekli kokusunu duymuştum.İnsan hiç yemediği bir şeyden neden bu kadar nefret eder onuda anlamış değilim ama rivayete göre annem sütten kesmek için göğüs ucuna zeytin yapıştırmış ve "bak öcü" (zamane bilinçsizliği diyelim) diyerek beni korkutmuş.Benden ondan sonra bir daha meme emmemişim.Bununla mutlaka ilintili olduğunu düşünüyorum.Haa birde zeytinin günahını,küçük yuvarlak olarak genelleyeceğim tüm meyvelerde çekiyor zira onlarıda ortak özelliklerinden (ortasındaki çekirdek) dolayı yemiyorum.Kiraz,üzüm,erik,vişne,kayısı...kısaca şeftali boyutuna varana kadar ki tüm meyveler..          Garip değil mi?
  • Saçlarımı asla uzatmam daha doğrusu uzatamam,sıkılırım çünkü ve de bakamam.Hiç belime kadar saçım olmadı mesela,omuz hizasını geçtiği nadirdir.Kim o saçların bakımıyla,fönüyle,jölesiyle uğraşacak.Toplarım gider,o zaman ne anlamı var saç uzatmanın dimi?
  • Çok tezcanlıyımdır,düşündüğüm,planladığım anında olsun isterim.Olmayınca çekilmez biri olurum,öfke saçarım.
  • Hiçbir şeyi atmaya kıyamam.Manyak derecede problemliyim bu konuda.Oğlumun okulda yaptığı en ufak karalamalar bile dosyasında saklanmakta.Geçmişte gittiğim bir yolculuğa ait bilet,Çok sevdiğim bir giysiyi artık içine giremesemde ilerde olur düşüncesiyle bekletmek,eski maaş bordrolarım,çocuklarıma hamileyken gittiğim doktor kontrollerinin tüm belgeleri,kırılmış ama anısı olan herhangi bir nesne,işe yarar düşüncesiyle bir kenara attığım ıvır zıvır şeyler,hatta hatta benim için özel olan bir tarihe ait kasa fişi....Yakında TV de çöp ev konulu bir haber duyarsanız ben olmam ihtimali muhtemeldir.
  • Birçok kadında var olan alışveriş tutkusu bende de tüm sapkınlığıyla mevcuttur.Öyle ki,zaman zaman girdiğim depresyonların en iyi ilacı hep o tutku olmuştur.En iyi terapistten daha etkilidir benim için.Aklıma girmişse şayet bir anda, kıvrandırır beni kör olasıca.Nefret ediyorum,törpülemeye çalışıyorum bu dürtüyü ama engel olamıyorum maalesef çoğu zaman.Eşimle bu konuda karşı karşıya gelmişliğimiz çoktur.Zira 3 çocuklu geniş bir ailenin tasarruf konusunda çokça temkinli olması gerekmekte...
  • Hayatıma dair aldığım kararlarda tutarlı ve idealist olmak konusunda zayıf görmüşümdür hep kendimi.Mesela hep konservatuar okumak istememe rağmen,bunun için hiç çaba göstermedim,sonuna kadar direnmeli ve diretmeliydim oysa.Keyif alarak yapabileceğim ve bundan para kazanabileceğim bir işe sahip olabilirdim böylelikle.Çocuk konusu mesela;hep tek çocuk düşünmüştüm evliliğim boyunca,gerçi anne olduktan ve bunun hazzını yaşadıktan sonra bir tane daha yapabilirim diye açık kapı bırakmıştım lakin üç çocuk ihtimallerim dahilinde olmamıştı hiç.İkiz doğurmak benim tercihim değildi belki ama en azından bebek planı yaparken daha programlı hareket etmeliydim o kesin.İş deneyimi konusunda da işler hayal ettiğim doğrultuda gitmedi maalesef.Üniversiteden sonra girdiğim firmada 9 yıl kalınca  başka bir sektöre ya da departmana geçiş mümkün olmadı haliyle.Bu konuda benim ideailst olmayan yaklaşımlarımın payı büyüktür.Ama her daim şükretmek gerekliliğinide unutmamak gerektiğini düşünüyorum.  
Daha sıralayacak çoooookkkk gariplik yahut yapamadığım bir yığın şey mevcuttur bende.Ama yediyle sınırlayalım bakalım.Şimdi ben kimi Mimlemeliyim acaba???


nehirineylemleri ve fındıklıkurabiyem hadi bakalım sıra sizde....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorulmadan yorumladığınız için teşekkür ederiz...

Related Posts with Thumbnails