Biz gitmezsek O'nlar muhakkak çağırıyorlar ve o gece mutlaka orada konaklıyoruz.Çocuklarda çok seviyorlar bu birlikteliği.Dayıları O'nlar için çok kıymetli; ayrıca bir de bilgisayarda oynama izni orada çıktığından tadından yenmez bir keyif haline geliyor orada geçen her an.
Müstakil bir evde altlı üstlü yaşıyor ailem.Bahçeli oluşu, çocuklar için cazip gelen bir başka etmen.Güzel havalarında etkisiyle kahvaltının ardından bahçede alıyorlar soluğu.Bende böyle olmasından müthiş mutluluk duyuyorum zira toprakla haşır neşir olmaları,ağaçtan erik toplamaları,bahçeyi keşfe çıkmaları,dayılarının eşlik ettiği çift kale maçlar yapmaları,mahallenin çocuklarıyla tozu dumana katmaları...para verip katıldığımız binbir çeşit kompleks aktiviteden daha fazla haz ve doyum sağlıyor çocuklara ve dolayısıyla bana...
Çocukluğumda Gebze'ye giderdik sık sık.Üç tane dayım bir de teyzem vardı orada.Çocuklarının bir kısmıyla akrandık. Hepsi de bahçeli evlerde otururdu.Oraya her gittiğimizde bahçede deli gibi koşturur,ağaç tepelerinden inmez,kümeslere dek girerdik.Hatta bir keresinde kümesin tepesinden düşüp yaralandığım olmuştur;izi hala durur yüzümde :)Öyle severdik, öyle keyifli anlar geçirirdik ki orada, annemlere oraya gitme konusunda sürekli talepde bulunur hatta epeyce ısrar ederdik.Şimdi biliyorum ki, çocuklarımın anılarında anneanne-dede-dayı evinde geçirilmiş günlere dair buna benzer güzel enstantaneler kalacak.
Bu cuma&cumartesi yine oradaydık.Hacercim nefis bir kek yapmış; çayımıza keyfimizle birlikte eşlik etti.Dayılarda yattık.Sabahında annemin "hadi kahvaltı hazır" çağrısıyla indik aşağı.Annem yine döktürmüştü sağolsun.Kahvaltının ardından attık kendimizi bahçeye.Çocuklarla maç yaptık.Erik ağacından henüz bebecik olan fakat çocuklara söz geçiremediğimizden o halde kopardığımız erikleri yedik(daha doğrusu çocuklar yedi,benim çekirdekli şeylere karşı tiksintim vardır).YA eriğin çekirdeklerini bahçeye ekmek istedi.Beraberce 4 tane erik ağacı aday adayı dikim işlemi gerçekleştirdik:)Bir güzel sulamayı da ihmal etmedik.Kırmızı başlıklı kızcılık oynadık :)Ben elimde sepetimle kırmızı başlıklı kız oldum:),YA kurt,ZE büyükanne,RU da avcı...
Senaryolaştırdık,yönettik,oynadık...
Dayının balkonunda güneşe karşı çay keyfi yaptık.Ve bu enfes güne dair aklımızda şu diyaloglar kaldı:
*ZE su istemektedir.Anne de "git eve iç kızım" diye yönlendirir.Damacana ve bardak giriştedir nitekim.ZE "ama sen getir" diye devam eder.Anne" sen kendin alabilirsin" diye ısrar edince ZE'den anneye tokat gibi bir yakıştırma gelir:
"Koca kafalı anne" !!!
*Annem akşama fırın tavuk yapmış.ZE'ye dedim ki hadi kızım pasta keser gibi porsiyonlayalım senle tavuğu.ZE aldı eline bıçağı bende onun elini tuttum.Tam bıçağı tavuğa yaklaştırıp kesecekken ZE titremeye ve kekelemeye başladı ağlak ses tonuyla beraber.
"Hayır,kesmeyelim yazık ama tavuğa"
!!!
