26 Aralık 2011 Pazartesi

Berbat Bir Pazar Gününün Anatomisi...

Dün sabah gözlerimi açtığımda gergin bir günün beni beklediğine dair ilk sinyaller verilmeye başlanmıştı bile.Evin küçük erkekleri uyanmış-belli ki mühim işler peşinde,koridorda koşar adım voltalarını atmakta idiler.
Uyumak istiyordum.Yatak beni olanca gücüyle kavrıyor,sıcacık koynuna şehvetle basıyor,bende bu tutkunun gönüllü esiri oluyordum hepten.Birazcık daha sürsün istiyordum bu karşılıklı arzuların hüküm sürdüğü enfes fantezi.Hepi topu haftada bir gün değil mi ki böylesi vuslatlar,azıcık uzatmanın ne zararı var.

Bu duygular içerisindeyken,biraz daha yavaş olmaları konusunda yaptığım uyarı pek işe yaramadı.Paldır küldür koşturmalarına yüksek sesle birbirlerine seslenmeleri de eklenince,yatak azıcık diken kıvamına gelmeye başladı nazarımda.Ardından YA'nın odasına geçtiler ve yere bir takım nesneler atmaya başladılar.Sinirlerim iyice gerilmişti artık.Yatakla vedalaşıp tüm hışmımla kalktım ve doğruca odaya yöneldim.Gördüğüm manzara karşısında tüm uzuvlarım alarma geçmişti bile.YA komidinin üstüne çıkmış,raftan kitaplarının neredeyse tümünü yatağının üstüne,yerlere olanca geniş bir biçimde yaymış ve bunu yaparken rafa tüm ağırlığıyla yüklenmiş olacak ki duvara monte edildiği yerden basbayağı ayrılmış,düşmesine ramak kalmıştı.
İnsan gergin başlayınca güne,herşey üstüne üstüne gelir ya bana da gelenler geldi ve avazım çıktığınca bağırmaya başladım;öyle ki 6.kattaki komşumun bile sesimi duyduğuna eminim.RU sesimdeki dehşeti hissedince uyanık davranıp hemen kendi odasına kaçtı,garibim YA ise sindi olduğu yere ve annesinin sergilediği çirkef manzaranın sona ermesini diledi tüm kalbiyle.Ama yok,anne öyle kolay pes eder mi? 

Kendime engel olmakta güçlük çekiyordum.Defalarca kez kitaplarını sağa sola atmamaları konusunda uyarmama rağmen hala aynı şeyi yapıyor olmaları beni çileden çıkarmıştı.Üstüne üstlük rafı yerinden neredeyse sökülecek duruma getirmeleri gerginliğimin dozunu epey artırmıştı.Ama en fecisi sanırım tüm bunların sıcacık yataktan çıkmak zorunda kalmama sebep olmasıydı.Ne olurdu daha sakin oyunlar oynasalardı dimi ama:(
Delirdikçe deliriyor,daha fena şeylere sebep olmaktan müthiş bir dirayetle alıkoyuyordum kendimi.Popolarına iki tokat atıp çıksam ve böyle iğrenti uyandıran sahnelere meydan vermesem daha evlaydı.O rezil ses tonuma eşlik eden mimiklerimin ne denli  mide bulandırıcı ve ürkütücü olduğunu YA'nın yüzünde ki yansımamdan gayet net anlıyor fakat sanki bundan müthiş bir haz alırmış gibi gittikçe canavarlaşıyordum.O ise karşımda bir zavallı gibi sindikçe siniyor sadece arada "ama ben kitaplara bakmak istiyordum,kardeşime okuyacaktım" diyebiliyordu.Asıl zavallı bendim bu manzara karşısında;o an bilmiyordum.

Esip gürleyip,bir yığın tehditleri ardı ardına sıraladıktan sonra hırsımı hala alamamış bir halde geçtim banyoya.Belli ki bugün çok zor bir gün olacaktı.Daha başından dar etmiştim hem kendime,en fenası güne mutlu mesut başlayan cümle sabiye...

O denli gerilmiştim ki,daha günün başlangıcında geri kalan kısmına dair en ufak bir heves zerresi kalmamıştı içimde.Ne kahvaltı hazırlamak istiyordum,ne evle meşgul olmak,ne dışarı çıkmak,ne de çocuklarla ilgilenmek.O noktadan sonra yapabileceğim ve yapmak istediğim tek şey,bunca gerginliğin müsebbibi olan baştan çıkarıcı yatağıma geri dönüp yorganı kafama çekerek akşamı etmekti.Ama maalesef bu hiç mümkün değildi bilakis gidip hoyratça birbirine katıp savaş alanına çevirdiğim,darmaduman ettiğim kalplerin döküntülerini toplamalı,ferini söndürdüğüm gözlerin ışıklarını tazelemeliydim.

Zoraki bir hamleyle girdim mutfağa ve her pazardan farklı olarak gayet özensiz bir biçimde hazırladım kahvaltıyı.Yüzlerden gerginlik net bir biçimde okunuyordu,herkes suspustu.Bu halde bitirdik kahvaltıyı ve ortalığı toplamaya koyulduk.Ben mutfakla ilgilenirken Neco rafı yerinden sökmüş duvarda oluşan koca delikleri alçıyla kapamaya çalışıyordu.İşleri az biraz yoluna koyduktan sonra dışarı çıkmaya niyetlendim.Aslında tiyatro planımız vardı fakat sabah ki nahoş durumdan sonra uzunca süre toparlanamadığımızdan geç kalmıştık 12:00 deki gösterime.Netten başka oyunları araştırdım fakat ya çok uzaktı mesafe ve 15:00 te ki gösterime de yetişemeyebilirdik ya da bilet tükenmişti.Kalan tek bir alternatifte 13:30 da Kartal Sanat Tiyatrosundaki gösteriydi ona da yakın olmamıza rağmen yetişmemiş mümkün değildi.Saat 13:10 civarı idi ve 20 dakika da evden çıkmamız ancak mucize olurdu.Bu iş de beni hayli gerdi.Niyet edip de yapamadığımda bir şeyi feci bunalırım nitekim.Plansızlığıma,iş bilmezliğime söylendim de söylendim.Yatakta öyle mayışıp kalmasam ne onca aksilik yaşanacaktı,ne çocuklar derbeder olacaktı ne de program aksayacaktı.Velhasıl kabahatin büyüğü bendeydi.

Çocukları hazırlarken daha,onca gerilmenin neticesinde kendimi tonlarca yükün altında kalmışcasına yorgun ve keyifsiz hissediyordum.Çatacak yer arıyordum kısaca.Adres belliydi:Neco...
Ben bunca uğraş verirken bozulan morallerimizin tamiri için,O'nun öyle umursamaz,kendi havasında,etliye sütlüye karışmayan hali delirtiyordu beni.Bir hafta da kendi gayret gösterse,günümüzün keyifli geçmesi adına planlar yapsa,bizi yüreklendirse,bana moral depolasa,benim uğraş verdiğim gibi O da çabalasa benden mutlusu olmayacaktı.Lakin O'nun bu sevimsiz ve köhne görüntüsü zorla ayakta tutmaya çalıştığım enerjimi, yaşama hevesimi yerlerde süründürüyordu kelimenin tam anlamıyla.

Üç çocuğu giydir,giydirirken tümüyle cebelleş,nazıyla,niyazıyla kaprisiyle uğraş,en nihayetinde hazır et,beyefendi hala otursun gazete okusun.Sonrasında keyfi yetip de yerinden kalksın bir pantolon geçirsin bacağına,iki dakkada kendi işi bitince de başlasın "hadi" leri sıralamaya.
"İki saat hazırlanamıyorsun,makyaj yapmasan ne olur,hep seni mi bekleyeceğiz" şeklindeki çileden çıkartıcı bir yığın cümle karşısında ne söylenebilir ki.Bir de "ne yapıyorsun sanki" demez mi? işte fitili ateşleyen cümle de o oldu günün devamında.
ZE'yi giydirmiştim güç bela -ki gönlünü edememiş,istediği abuk nesneyi giymesine izin vermediğim için çığrından çıkmıştı.O'nun bu hallerinin verdiği artı gerginlikle doğruca Neco'nun yanında aldım soluğu.Verdim veriştirdim."Ne yaptın sanki" cümlesi bittiğim andı ve herşeyi bırakıp doğruca odama yöneldim.Uzandım yatağa ve bitirdim günü kendi adıma."Çocuklar olmasaydı keşke" diye geçirdim içimden.Onlar varken böylesi olumsuzluklar kat be kat üzüyor daraltıyor beni.Kendi başıma o vaziyette aç susuz akşamı ederdim belki ama çocuklarla olmuyor işte olmuyor.Kahrolsanda dik durman gerekiyor ya ,işte o beni mahfediyor.

Giydirdi çocukları,ben de çocukları üzmemek adına kalktım ve çıktık dışarı.Günün devamında ne ben konuştum ne de O.Önce parkta vakit geçirdi çocuklar fakat hava buz kestiğinden AVM de aldık soluğu.Kitapçı gezdik,yemek katına çıktık,çocuklar yedi ben somurttum.Jetonlu oyun salonuna gittiler babalarıyla beraber.Ben yalnız başıma insan selini izledim.Oldukça kof,sıkıcı,berbat bir gündü.Kalktık geldik sonra.RU ve ZE uyudu yolda.Yol boyu sustum.Ya bir ara"anne neden konuşmuyorsun,sesini özledim" dedi ama bu bile beni keyiflendirmeye yetmedi.
Velhasıl,sabahında yüklendiğim stres yumağı akşama dek her yanımı sıkı sıkı sardı vesselam.

Berbat bir gündü,iyi ki bitti...


Bu şarkı daha iyi bir haftaya başlangıç için vesile olur belki.Melodisi itibariyle tabi...

41 yorum:

  1. deli saçması bi günmüş ikimiz için de.benimkiler pek yıkma devirme işlemi sergilemseler de kız sürekli masa masa geziyor ve haliyle yere düşüyor oğlansa sanırım ergen oluyor daha 11 e yeni girmişken.

    sana kim oncağız veletlere kitap al dedi.hadi aldın kim sana git duvara çakılan raf al dedi hadi aldın.kim sana o yaşta çocuğun odasına git bunu çak dedi .hadi çaktın onun düşeceğini düşünemeyen sen bi gün tırlatırsın bak sakın asma bunu diyen hiç mi çıkmadı.
    bana sorsan aynen böyle derdim.
    sakın o duvara bişi çakma 3 minik yaramazın var onu alaşağı eder.bu sana ders olsun:)
    kocan için diyecek sözüm yok.ben de sen gibiyim içim daralınca ona çatarım.dün ve ondan önceki ve daha önceki günlerde olduğu gibi :)))

    YanıtlaSil
  2. Zaman zaman boyle aile icinde sikintilar olabiliyor maalesef.Zor bi gun olmus gercekten :(

    YanıtlaSil
  3. aahhhh gönül ahhhhhhhhh iyisindir umarım kötü geçmiş günün.zorrr iş seninki bizimkinin yanında allah kolaylık vve ersin ama geçecek bak büyüyorlar zor ama böyle büyüyorlar işte.
    ne demi bende bilmiyorum sadece geçeek demek istiyorum .kolaylık diliyorum arkadaşım.

    YanıtlaSil
  4. Yani şimdi tüm bunlara müsebbib senin yatağında biraz keyif yapmak istemen mi? Yapma ben Gönülüm. herkesin hakkı. Sakın suçlama ne kendini ne kuzuları. Onlar unutur sen vicdan azabınla kalırsın. Onlardaki yüreğin büyüklüğü bizim yüreğimizle kıyaslanamaz bile. Hepimizin böyle günleri oluyor. Her evin halleri bunlar.
    Yılın son haftasını daha mutlu geçirmeniz dileğimle öperim Gönülüm

    YanıtlaSil
  5. oy kıyamam:) benim pazarımın hepsi senin ilk paragragın gibi geçti. bütün gün yatakla bi oynaşma hali içindeydim:) hava atmak gibi olmasın pek keyifliydi. sadece beslenmek için çıktım. kitabımı yatakta okudum, filmimi yatakta izledim, internete yatakta girdim. ha bir iki defa da tuvalete gittim:)

    YanıtlaSil
  6. Öyle tanıdık hikayeler ki bunlar, aslında çocuklar da kocalar da o çirkef bağırışları fazlasıyla hakediyorlar fakat öyle davrandığımızda en çok kendimizi yaraladığımız çok aşikar. Bu sebepten sakin olmaya çalışmakta bence fayda var. Misal ben son zamanlarda bağırmıyor değilim ama daha çabuk toplanıyorum bağırdığımda çünkü çok sık giriyordum senin anlattığın gibi bir ruh hali içine ve bu en çok ama en çok beni mutsuz ediyor neticede. 2012 pazarlarının senin için çok ama çok güzel geçmesini diliyorum tüm kalbimle.

    YanıtlaSil
  7. Bugün derin bir soluk almışsındır inşallah ...
    kendine yüklenme Gönülcüğüm ,yaşları birbirine yakın üç çocuk büyütmek sabır ve sükunet bırakmaz ...Böyle durumlar da en çok erkeklere üzülüyorum , kabak en nihayetinde onlara patlıyor...Kendimden biliyorum ,hıncımı alıyorum resmen :)
    Haftaya güzel başlarsın inşallah , öpüyorum canım...

    YanıtlaSil
  8. Böyle zamanlarda nasıl kapıyı çarpıp çıkmak istiyorum anlatamam. Hani geri dönmek benim gibi haddinden fazla gururlu biri için öylesine zor olmasa, yapacağım da... amiyane tabirle "yemiyor"

    YanıtlaSil
  9. Haklısın tüm hissettiklerinde. Bu haklı olmanın haline de: annelik diyorlar değil mi?
    Ah kıyamam ben sana, harbiden fazlaca gelmişler üstüne ama en nihayetinde, yine, yeniden: iyi ki de varlar ;-)

    YanıtlaSil
  10. işin hiç kolay değil canım... tek çocuk nasıl bana saltanat gibi geliyor iki zor üçü tahmin bile edemiyorum... kendini suçlama, benzerlerini çokca yaşıyoruz hepimiz, güç kuvvet ve sabır diliyorum arkadaşım...

    YanıtlaSil
  11. sitarem,
    valla Neco'da aynı şeyi söylüyor.Alıp duruyorsun sanki kıymetini mi biliyorlar diye.Aslında kitap çok seviyorlar,ben onlardan daha çok seviyorum.Neco frenlemese kütüphaneden hallice bir evimiz olacak.
    Raf konusunda haklısın ama ne yapayım anacım kitaplık koyacak yer yok odasında ancak böyle hallediyoruz o da böyle başa bela oluyor.Bizim çocuklar fena ne yaparsın.
    Amannn çatacak başka kim var allasen.Hem haketmiyorlar mı?

    YanıtlaSil
  12. yadigarcım,
    oluyor olmasına ama ben çocuklar için üzülüyorum en çok.Huzurlu bir ortamda büyümeleri en çok hassas olduğum konu fakat kimi zaman öyle bir kaos içerisinde buluveriyorlar ki kendilerini o zaman kahroluyorum inan.Umarım en az zararla atlatırız bu dönemleri.
    Öperim çookk...

    YanıtlaSil
  13. ay canım benim yaaa...yazık etm,şler güzelim gününe..çocuk ve de koca milleti diyeceğim başka da birşey demeyeceğim...hepsi aynı hepimizinki aynı..

    YanıtlaSil
  14. Sezocum,
    Çok şükür bugün daha iyiyim.Sabah çok iyi karşıladım onları.Moralimi de depoladım gün boyu.Çocuklar gelince yüzümden gülücüğü eksik etmeyeceğim.
    Yani inşallahhhh
    geçecek inşallah,geçecek.Ben ümitvarım...
    Öperim çoookkk

    YanıtlaSil
  15. Nilhanım,
    sağol canım benim.Kızıyorum sahiden kendime üç çocukla yatakta keyif yapmak senin neyine diye:(
    Öperim çookkk..

    YanıtlaSil
  16. Deniz hanımcım,
    nasıl özendim,nasıl imrendim,nasıl gıpta ettim keyfinize.Ohhhhh maşallah.En son ne zaman öyle keyif yaptığımı hatırlamıyorum bile.Çocuklar okula gittikten sonra yatayım diyorum ama uykum kaçmış oluyor,hem de başka işlere dalıp geçiştiriyorum.
    Keyfiniz huzurunuz daim olsun inşallah...

    YanıtlaSil
  17. Şimdi Twitter'da okudum anneler konuşuyor, Merkür geri gidiyormuşl herkes sinirli diye.. sebebi belki de senin dışındadır:) bahanemiz olsun Merkür... hatırlıyorum bir kaç hafta önce de geliyordu bu Merkür gene sinirliydik hepimiz.. niye eyrinde durmuyor ki, anlamadım!

    YanıtlaSil
  18. uc bicirikla cok normal,kendinize biraz zaman dilimi bulsaniz,oyle cok degil belki bir saat,ama sadece kendinizi duusndugunuz ve istediginizi yaptiginiz bir saat,insan enerji topluyor bi kacamak saatlerde,ben odamin bir kosesine hayal alani kurdum.sevdigim ,bende guzel hatiralar birakan kucuk seyleri topladim bir araya,boyle gerildigim zamanlar acar bakarim onlara,onlarin bana verdigi pozitif enerji ve guzel hatiralar ,kendimi iyi hissettirir,veeee inanin ki ise yarar,bir sure sonra yuzumde gulumseme ile bir sureligine dondurdugum hayata gecis yaparim..:))belki ise yarar,isterseniz deneyin sizde..sevgilerimle

    YanıtlaSil
  19. Esra'mmm çok teşekkür ederim iyi dileklerin için.
    Oluyor işte bazı anlar,anı anını tutmuyor ki insanın.Misal bu sabah ve takiben akşamında son derece müşfik ve sakin bir anne idim çocuklarıma karşı.telafi etmeye çalıştım dünün gerginliğini.Hep böyle olabilsek ya...
    Öperim çookkk...

    YanıtlaSil
  20. İlknurum,
    İyiydi bugün iyiydi.Hafta içi benim için deşarj olma zamanları anlamını taşıyor.Hafta sonu sendromu yaşıyorum ben herkesin aksine.
    İyi başladık hafta canım.Ben iyi başlayınca çocuklarda iyi oluyorlar zaten.
    Kocalara olan oluyor ama günahsız değiller tamamen.Daha fazla girmeliler işin içine.Göz ucuyla bakmamalılar,bizim olduğu kadar onların da evlatları neticede.
    Sevgiler İlknurum...

    YanıtlaSil
  21. Yazınızı okurken her şey gözümde canlandı. O kadar güzel yazmışsınız ki; gerçi olanlar çok can sıkıcı. Umarım üzerinizden atabilmişsinizdir.

    YanıtlaSil
  22. Ne yazık ki benzer dialoglar bizde de yaşanıyor ben de kendimden nefret ediyorum o çığırtkan anlarımda ve dediğin gibi bağırdıça hem kendimden korkuyorum hem de kendimi frenleyemiyorum :(
    Dün gece Serap (Buruncuk)la konuştuk aynı şeyleri o da yaşıyor yalnız olmadığımı bilmek rahatlamama artık yardımcı olmuyor ne yazık ki:((
    Ahh eşler onlara göre herşey yolunda yolunda olmadığı zamanlarda da biz varız herşeyi yoluna koyacak.

    YanıtlaSil
  23. kendimizi okuyor gibi oldum yazını okuyunca.Demek ki üç çocukla benzer manzaralar yaşanıyormuş,bir de babalarımızın aynı kafa yapısına sahip olması benzerliğimizi arttırmış.ben bazen kendimden nefret etmemek için sakinleştirici ilaç takviyesi bile almayı düşünüyorum ama ama ilacın beni yavaşlatma riskini göze alamıyorum.Sanırım arada böyle olayların yaşanacağını kabul etmek ve kendimize bunun için çok baskı yapmamak en doğrusu olacak.

    YanıtlaSil
  24. Görkemcim,
    Hem nasıl istiyorum bende bilemezsin.Alıp başımı gideyim,baksın başının çaresine,ama çocuklara kıyılamıyor işte.Bir de dediğin gibi gururluyum bende haddinden fazla ve geri dönmek zorunluluğu beni de kasıyor.Kendi kendimi yiyip duruyorum işte...

    YanıtlaSil
  25. Ececim,
    teşekkür ederim.Geçti bitti bile.Ama biliyorum yine gelecek,yine aynı tepkileri vereceğiz,yine delleneceğiz.Allah sonumuzu hayır etsin...
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  26. Nihancım,
    birbirimizin halinden ne iyi anlıyoruz değil mi?
    ohoooo tek çocuğu serçe parmağımla büyütürüm şimdi:))
    Öperim çookk...

    YanıtlaSil
  27. Yaruzecim ben seni okurken senin adına yoruluyorum inan ki. O kadar iyi idare ediyorsun ki denebilecek hiçbir şey yok. Bakıyorum sana ve güç alıyorum.
    Ama pek güzeller be.

    YanıtlaSil
  28. Gülçinim,
    Ben mi ettim onlar mı o pek muamma aslında.Netice de onlar çocuklar ve sonucun ne olacağını pek kestirmeden akıllarından geçeni yapıyorlar.Bizim verdiğimiz tepkiler sanki dünyayı tersine çevirmişler de altında kalmışız gibi.
    Ondan sonra çık işin içinden çıkabilirsen.
    Kocalara bişeycikler demiyorum,Allah bildiği gibi yapsın:)
    Öperim çookk...

    YanıtlaSil
  29. Deli'm,
    Suçu sağa sola atmak da bana pek saçma geliyor.Bilimsel olarak bir geçerliliği var mı çok emin değilim ama mantığım kabul etmiyor bunu.
    Sabır ve sağduyu diliyorum Allah'tan başka da bişeycikler istemiyorum...

    YanıtlaSil
  30. Tijen hanımcım,
    Aslında hafta içi boş ve sadece kendime ait bolca vaktim oluyor.Akşama kadar deşarj oluyorum lakin akşam ya da hafta sonları üçü birden sabrımı zorluyorlar umumiyetle.Keşke daha fazla hoşgörüye sahip olabilsem:((
    Teşekkür ederim hassasiyetiniz için...

    YanıtlaSil
  31. sihirli süpürgecim,
    yaşarken görmeli birde...
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  32. Aylinim,
    hepimiz insanız ve dahi anneyiz.Yaşadıklarımız,tepkilerimiz, hislerimiz çok benzer.Peygamber sabrına sahip olabilsek keşke.Engin hoşgörümüzle çocuklarımıza hep olumlu örnekler yansıtambilsek.Ama olmuyor,insanız nihayetinde...
    Babalar her konuda geri planda değiller mi ki zaten..

    YanıtlaSil
  33. Nilcim,
    Sende benim gibi yaşları birbirine yakın üç evlat büyütüyorsun.İşin meşakkati malum,hislerimiz yaşadıklarımız ortak.Ama Allah dağına göre kar verirmiş,inandım ben buna.
    Bazen o denli zor zamanlar yaşıyorum ki,herkesin kolay kolay üstesinden gelebileceğini düşünmüyorum.Etrafımda tek çocukla ah-u vah eden nice anneleri gördükçe...
    Allah yardımcımız olsun canım...

    YanıtlaSil
  34. Ebrum,
    sağol ama daha iyisi olmalı.Daha sabırlı,daha hoşgörülü,daha sakin...
    Öperim canım...

    YanıtlaSil
  35. Bugün deli anne'de gördüm seni, "Yaruze" ne demektir acaba diye de düşündüm ve bir kaç dk. sonra baktım ki, merak ettiğim Yaruze, Dilekce'nin hayatına dair olmuş bile.. Ne tesadüftü ki bu? Ama sonra dedim tesadüf değil.. O da beni merak etmiş ki, bloğuma dahil olup, renk katmış.. Hemen bi göz atmalıyım dedim ve ilk gördüğüm postu, su gibi bi çırpıda okuyuverdim.. Özenlice yazılmıştı her bir cümle ve gerçeği yaşatıyordu sanki bana, o anı okumadım yaşadım resmen.. Acaba edebiyatçı mıdır dedim? Ne güzel betimlemiş herşeyi.. Hala da profiline bakıp hakkında yazısını okumadığım için bilgi sahibi değilim kim veya neci olduğun konusunda. Tek çözdüğüm ise, yaruze'nin merak ettiğim anlamıydı.. Ya, Ru ve Ze isimli üç tane afacandı annelerinde toplanan.. Ana yüreği buydu işte günün berbatlığından çok çocuklarının içinde bulunduğu durumu düşünen bir anne.. Çok mutlu oldum bu samimi yazarımızı keşfettiğime.. :)

    YanıtlaSil
  36. Sevgili Dilekce,
    Hissi kablel vuku diye buna derler değil mi?
    Nasıl güzel sözler etmişsin,mest oldum okurken ve dahi çok sevindim yollarımızın kesiştiğine.Teşekkür ederim her biri için.
    Hep uğrayacağım sana;sen de uğra olmaz mı?
    Muhabbetle...

    YanıtlaSil
  37. en gıcığı da sen çalışıp didinirken hiçbirşey olmamış gibi evde gezen adam tipi...

    YanıtlaSil
  38. uff benimde damarım tutarsa bir gün değil bir ay surat yapabilirim, neyse ben okuyana kadar bitmiş gitmiş zaten... oluyor böyle günler yapıcak bişey yok... öperimmm

    YanıtlaSil
  39. İki melekcim,
    batıyor,resmen batıyor:P
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  40. Aysunummmm,
    nerelerdesin sen ya?Demir gasbetti seni.Özledim vallahi.
    Ben önceden olsa küser 5 gün de konuşmazdım.Odalar ayrı,kapılar kapalı falan.Evde iki yabancı misali.Şimdi yapamıyorum.Çocuklar var ve daha ziyade tınlamıyorum sanırım mevzu her neyse artık.
    Öperim iki miniği ve seni...

    YanıtlaSil
  41. Çok iyisin bence daha iyisi biter mi? Neye kime göre?

    YanıtlaSil

Yorulmadan yorumladığınız için teşekkür ederiz...

Related Posts with Thumbnails