Düşünüyorum da;
Bende çocuklarım kadarken bu denli hareketli miydim acaba?
O kadar eskileri hatırlamam olanaksız elbet fakat ilkokul çağlarımı anımsıyorum.Gayet sakin,munis bir kız çocuğuydum.Bir tahta beşiğim vardı sallanan,annemin içine döşek ve yastık yaptığı;bir de fatoş bebeğim.Saatlerce onla evcilik oynadığımı bilirim.Erkek kardeşimde sakindi.Üç beş mandal dökerdi önüne annem,bir de sepet,girerdi o sepetin içine,kendi kendini uzun süre eğlerdi bu şekilde.Annem de rahat rahat işine gücüne bakardı bu sayede.
Biz mi embesildik,şimdiki çocuklar mı deli fişek bilemedim.
Sabah uyanınca insan azıcık mahmur olur,kendine gelemez bir süre değil mi?Yani bizim gibiler için durum böyledir.Ama çocuklar standart insan kategorisinin dışında varlıklar bence.Nasıl oluyor da gözlerini açtıktan itibaren,tüm gece uykuda enerji yüklemesi yapılmış gibi,dimdik,gayet zinde,son derece dinamik sözün özü fişşşek gibi olabiliyorlar anlamış değilim.Biri bana izah etsin lütfen.Hiç insansı bir durummuş gibi gelmiyor bu bana !!!
Benim kendime gelmem için minimum 10 dakikaya ihtiyacım var.Gerinmem,genleşmem,yatağın içinde sağa sola dönmem,"ahhh azıcık daha uyumak vardı şimdi" diye hayıflanmam,peşi sıra "bırak ahh vah etmeyi,sıçra kalk ayağa işine bak" diye kendimi dürtmem velhasıl spatula ile kendimi yataktan kazımam gerek...
Bazen düşünürüm;böyle anne,özellikle de eş olunmaz ki canım.Kadın dediğin,eşinden önce kalkmalı,sabahlığını geçirip üstüne çayı ocağa koymalı,kahvaltıyı hazır edip,gülen yüzü,sıcacık sesi ve içten öpücükleriyle ev halkını uyandırmalı;uyananların gününü aydınlatmalı,yüzlerine tebessüm kondurmalı,kalplerini ısıtmalıdır değil mi?Edilen kahvaltının ardından sükunetini ve güler yüzünü muhafaza ederek,eşinin ve çocuklarının hazırlıklarıyla ilgilenmeli,bu hazırlıklar esnasında sonsuz müşfik olunmalı,kriz anlarında sağduyuyu elden bırakmamalı,hatta krize mahal vermemeli,yüzüne asılı kalmış gülümsemesiyle eşini işe,çocuklarını okula,öpücükler sevgi sözcükleri ve dualar eşliğinde uğurlamalıdır birde.Tahayyül eder ve yazarken herşey tastamam amma uygulama kısmında çuvallıyor işte insan.Kabul,bir kısmını yapmak için azami zorluyorum kendimi lakin başından sonuna dek 4*4 lük uygulayacağım bir ritüel haline getiremezmiyim bunu acep?
Olmuyor;uyku bedeni esir alınca,feriştahı gelse kaldıramıyor işte yataktan.Evliliğimizin ilk yıllarındaki müthiş performansımın ardından nicedir terkettim ben bu "rüya eş,rüya anne" modelini.Zavallı kocacım her sabah bir umut bekledi tekrar kendime gelmemi lakin,çocuklar hayatımıza dahil olalı beri rutinimin değişmesi ve bünyemin bu duruma adaptasyonunun mümkün olamayışından kesti ümidi epeydir.
Rüya eş,rüyalarda kaldı velhasıl...
Bazen düşünürüm;böyle anne,özellikle de eş olunmaz ki canım.Kadın dediğin,eşinden önce kalkmalı,sabahlığını geçirip üstüne çayı ocağa koymalı,kahvaltıyı hazır edip,gülen yüzü,sıcacık sesi ve içten öpücükleriyle ev halkını uyandırmalı;uyananların gününü aydınlatmalı,yüzlerine tebessüm kondurmalı,kalplerini ısıtmalıdır değil mi?Edilen kahvaltının ardından sükunetini ve güler yüzünü muhafaza ederek,eşinin ve çocuklarının hazırlıklarıyla ilgilenmeli,bu hazırlıklar esnasında sonsuz müşfik olunmalı,kriz anlarında sağduyuyu elden bırakmamalı,hatta krize mahal vermemeli,yüzüne asılı kalmış gülümsemesiyle eşini işe,çocuklarını okula,öpücükler sevgi sözcükleri ve dualar eşliğinde uğurlamalıdır birde.Tahayyül eder ve yazarken herşey tastamam amma uygulama kısmında çuvallıyor işte insan.Kabul,bir kısmını yapmak için azami zorluyorum kendimi lakin başından sonuna dek 4*4 lük uygulayacağım bir ritüel haline getiremezmiyim bunu acep?
Olmuyor;uyku bedeni esir alınca,feriştahı gelse kaldıramıyor işte yataktan.Evliliğimizin ilk yıllarındaki müthiş performansımın ardından nicedir terkettim ben bu "rüya eş,rüya anne" modelini.Zavallı kocacım her sabah bir umut bekledi tekrar kendime gelmemi lakin,çocuklar hayatımıza dahil olalı beri rutinimin değişmesi ve bünyemin bu duruma adaptasyonunun mümkün olamayışından kesti ümidi epeydir.
Rüya eş,rüyalarda kaldı velhasıl...
Neyse nereden geldik bu konuya?
Sabah güne bunca dinç başlayan çocuklar,tempolarını sekteye uğratmaksızın devam ediyorlar taşkınlıklarına. Kah "dana kaçıyorrr" nidalarıyla birbirlerini kovalıyorlar,kah alt alta üst üste boğuşuyorlar,yahut anlamsız bir dolu kelimeler eşliğinde kahkahalarla gülüşüyorlar.Çoğunlukla keyif verse de bu kahkaha nöbetleri,kimi zaman sinir bozucu olabiliyor.Mesela kahvaltı esnasında ya da giyiniyorken,veya dişlerini fırçalarken gerçekleşiyorsa bu anlamsız seremoni,yaptıkları her ne ise uzadıkça uzamasına sebep oluyor işlerin.Ben müdahale edince, karşısındakini iplemezmiş gibi suratıma bakıp,inadına gülümsemeleri ise çığrımdan çıkarmaya yetiyor beni.Bas bas bağırıyor,tehditler savuruyorum bu kez.Tıpkı bu sabah olduğu gibi.Halbuki her sabah güne bunca neşeli başlamalarına sevinmem gerekiyorken,iflah olmaz yabanlığımla keyiflerinin içine ediyor olmak ne çok acıtıyor canımı oysa...
Gün boyu okuldalar.YA zaten uyumuyor.RU veZE de uyumayı reddettiklerinden onlarda uyumuyorlar öğlen.Onca hareket ve atraksiyona, bir de öğlen uykusu ve dinlencesinin olmayışını eklersek,eve geldiklerinde pestillerinin çıkmış olması,yemeklerini zor yiyip,oldukları yerde sızmaları beklenmeli değil mi?Ben bekliyor ve öyle de umuyorum da,zamane çocuklarının her daim yedek bataryayla gezdiğini unutuyorum yazık ki.Eve geldiklerinde anında yedek batarya devreye giriyor ve herhangi bir tükenmişlik emaresi olmaksızın kaldıkları yerden devam ediyorlar coşkunluklarına.
Esasen üçünün bir arada büyüklerine ihtiyaç duymadan neşe içinde oynadıklarına şahit olmak büyük haz, da, bizimle birlikte tüm apartman halkını rahatsız edecek denli gürültü üretiyor olmaları,insanı azıcık!!! geriyor doğrusu.Neyse ki 1.katta oturuyoruz da,minimum şikayetle kurtarıyoruz bu durumu.
Esasen üçünün bir arada büyüklerine ihtiyaç duymadan neşe içinde oynadıklarına şahit olmak büyük haz, da, bizimle birlikte tüm apartman halkını rahatsız edecek denli gürültü üretiyor olmaları,insanı azıcık!!! geriyor doğrusu.Neyse ki 1.katta oturuyoruz da,minimum şikayetle kurtarıyoruz bu durumu.
Evde bunca hareketli olmaları kabul edilebilir ve tarafımızca üstesinden gelinip sıradanlaştırılmış bir durum fakat, aynı taşkınlıkları gittiğimiz başka herhangi bir yerde yapıyor olmaları çileden çıkartıyor beni ve dahi herkesleri.Misal;bu akşam gittiğimiz anneanne evinde,tüm akşam,şu "umutsuz ev kadınları" nın Türkçe versiyonundaki en umutsuz kadının çocukları gibi,durmaksızın,vızır vızır,oradan oraya atlayıp,zıplayıp,birbirlerine sataşıp,sataştıklarıyla kalmayıp bolca şikayetlenip beynimizi infilak noktasına getirdiler.Babam "artık gidin" der gibi gözümün içine bakmaktaydı ki,O'na daha fazla zulm etmeyip atladık döndük evimize."Ne ne gerek 3 çocukla dışarı çıkmak,oturmalara gitmek" diye geçirsem de her seferinde içimden,deli gönül arzu ediyor işte suç benim değil...
Akşam,evde geçirdikleri birkaç saat sonunda,onca temponun ardından hala uykuyu reddediyor olmaları da, aklımın almadığı bir diğer konu.İnsan azıcık yorgun düşer,elleri kolları sızlar,bacakları dermansızlaşır falan dimi?Yok yok dedim ya,bunlar standart dışı varlıklar.Bir kaç zorlu direnç gösterisi sonunda pes edip,pijamalar giyilir,sütler içilir,dişler fırçalanır,çişler yapılır,uyumayı geciktirmek adına son bir su içilir! veeeee...
"ortaya bennnn"* çığırtmaları eşliğinde üçü birden ebeveyn yatağına dizilir.
Önceleri YA kendi yatağında;başına birimiz,RU ve ZE kendi yataklarında;başlarına diğerimiz geçer,ayrı ayrı okurduk kitaplarımızı.Şimdi ise hem tek elden iş çıkması,hem de her gece nöbeti birimizin devralıp diğerinin dinlenmesini uygun bulduğumuzdan bu şekilde hareket ediyoruz epeyidir.Bir de anne babalarının yataklarında uyumak daha çok hoşlarına gidiyormuş her nedense.Uyuduklarında tek tek yataklarına yerleştirmekte ayrı bir eziyet ama neyse...
Şükür ki kesintisiz bir gece uykusu uyuyorlar da,hem kendileri,hem de biz bir nebze dinlenebiliyoruz bu sayede...
Bir de ben zamanlıca uyumaya çalışsam ya,neyse....
Bir de ben zamanlıca uyumaya çalışsam ya,neyse....
* YA kenarda yatmaktan korktuğu için her seferinde ortada yatmaya fırsat kolluyor.Dahası mecbur bırakıyor.Bir keresinde yerde küçük bir örümcek gördüğünden,kenarda yatınca o örümceğin gelip kendisine zarar vereceğini düşünüyor :(
Şimdiki çocuklara artı bir yükleme yapılmış şekerim..Dediğin gibi şimdikilerin harcadığı günlük enerji ve aktiviteyi,biz bir hafta da bitiremiyorduk:))
YanıtlaSilAh Yaruzem,
YanıtlaSilOkurken bir ara, "acaba bizi mi anlatıyor?" dedim. ;-)
En son o bir bardak su olayı için dün gece kan beynime sıçramıştı. Tamamen haklısın amaç geciktirmek.
Rüya eş; hele hele iki-üç çocukla hakkaten bir rüya oldu artık bizlere.
Ne güzel bunları konuşabiliyor, paylaşabiliyor olmak, harika iyi ki var çocuklarımız Allah acılarını göstermesin ne bize ne de başkalarına.
Anlatmalarını çok seviyorum, okumaya doyamıyorum. Hayatın içinden, olduğu gibi yazıyorsun çünkü(hissettiğim bu)
selamlar ve sevgilerimle tatlım...
çok benzer şeyler yaşadığımız halde okurkene nefesim kesildi gönüüül :))) allah güç kuvvet sabır versin herbirimize... en umutsuz ev kadınına öyle yakın hissediyorum ki kendimi, çok seviyorum onu ben :)))
YanıtlaSilBen 1 tanesi ile basedemiyorum :( sizi tebrik ediyorum :)))
YanıtlaSilküstüm sana :(
YanıtlaSilsen halen benım blogumun lınkını koymamıssın bloguna:(
Bacim amma uzun yazmissin mobil giren var avuç kadar ekrandan okuyan var:-) sen bu yazma hevesini rüya kadin olmaya versen yılın anası secilirdin yok spatulaymis yok kazımak kazınmış hadi ordan yüzü yumuşak koca buldum keyfimi sürüyorum diyememissin de ;-)
YanıtlaSilCanım eli öpülesi anne olmuşsun sen :)
YanıtlaSilÖzlemcim,
YanıtlaSilOnların tüm gün harcadıkları enerjiyi biz harcasak gün içinde vallahi yığılır kalırız.Ne ayakta tutuyor onları bilmiyorum...
Ecehancım,
YanıtlaSilGüzel sözlerin için ne diyeceğimi bilemedim.Çok teşekkür ederim.İnan bende seni okumayı çok seviyorum.Kızlarının bloğuna da bayıldım ayrıca.Ne özgün isimler olmuş öyle.
Çocuklar mevzuusu ise hepimizin ortak sorunsalı işte.Öyle böyle bir şekilde idare ediyoruz değil mi?
Sevgiler bizden...
Kuzum inan bu enerjilerinin kaynağını bir bulsam balıklama dalacağım içine.Yahu bir insan evladı hiç mi yorulmaz dur bir beş dakika dinleneyim demez mi.Ben ikiyle fıttırır haldeyim üç tane ile sana bol sabır diliyorum canım.
YanıtlaSilYoyo gibi oradan oraya zıplayan çocuklarımızla Allah bizlere bol enerji ve kafein yüklü vücutlar nasip etsin:))
Rüya eş ha.. sen hiç olmazsa bir dönem olmuşsun, ben onu da yapmadım. Bir de , gece uyumalrı çok büyük bir nimet.. çoooook! maşallah:)
YanıtlaSilNihancım,
YanıtlaSilBen de bende.Onu izledikçe şükrediyorum biraz da,beterin beteri de varmış diye.
Bizi bizden iyi kim anlar dimi?
Öperim Nİhanım...
Yadigarcım,
Tebriği hakettiğimi umarım.Hepimiz takdir edilesi anneleriz aslında ama kendi kendimizi yerden yere çalmaktan farkında olamıyoruz bir türlü.
Sevgiler...
Fotografik Hatıralar,
YanıtlaSilEkledim ekledim :)
Gönülcüğüm bende hiç eşini uğurlayan hatunlardan olamadım.Ama her sabah başımda uykuma sızlanan bir eş beliriyor.Arada şaşırtıp kalkıyorum ama o aralar genel de yazın oluyor.Kışın sıcacık yatak ve karanlık çok çekici geliyor...
YanıtlaSilÇocukların kime çektiği belli canım.Aynalar sana söyler , maşallahın var ,maşallahın :)
ne kadarda güzel anlatmışsın rutine binmiş hayatımızı :)) bizim okul yok seneye oda başlayacak ah ahh.kendimi ve çocukları tek sanardım demekki günümüz çocukları böyle.ama biz yaz kış demez dışarda oynar enerjimizi atardık, şimdiki çocuklar eve tıkılıp kalıyor onlar ne yapsın ?
YanıtlaSilDaha bugün konuştuk bu konuyu bir arkadaşımla, şimdiki çocuklar nasıl bu kadar farklı bizim çocukluklarımızdan diye. Karar verdik sebebi en başta bilinçli beslenme. Hamileyken faydalı ne varsa yiyoruz çoğumuz sonra ekstra vitaminler alıyoruz, doğduktan sonra da eskisi gibi doyurulup yatağına bırakılmıyor artık bebeler, uzun vakitler ayırıyor çocuklarına artık anneler, zeka geliştirici oyuncaklar, kitaplar, tv programları derken böyle acayip birşey oluyorlar. Yalnız ben şaşıyorum ayrıca evde üç çocukla nasıl böyle uzun bir yazı yazıldığına :)
YanıtlaSilSitarem,
YanıtlaSilHaklısın vallaha da billaha da haklısın.Bir gün kapının önüne koyacak beni bu adam,bakalım ne zaman...
NE yapayım başladı mı yazmaya kaptırıyorum kendimi be yaaa...
Öpüldünüz hanfendi:)
Bahar'cım,
YanıtlaSilTeşekkür ederim ama öyle takdirlik bir yanım yok pek yaa...
Aylincim,
Arpalarını fazla veriyoruz biz bunların sebep o.Pekmeziydi ceviziydi balıydı fındığıydı derken atom bombası yaratıyoruz resmen.Sonra da çocuk tavana çıkıyor enerji fazlalığından...
Allah kolaylık versin hepimize...
Müminecim,
YanıtlaSilKendini bu denli hafife alma.Sen her ne kadar yazılarında kendini yerden yere vursan da ben ve seni takip eden onca insan senin ne kadar iyi bir eş ve anne olduğuna emin,canını sıkma sen..
Sevgiler...
İlknurum,
YanıtlaSilSen de bendensin desene.Bazen zorluyorum kendimi azıcık yol yordam bilen bir eş olayım diye ama cık,içinde varsa olur,yoksa zorlamamak lazım...
Öpüyorum seni canım...
Bir demet hayatcım,
YanıtlaSilBiliyorum ki hepimizin sorunları ortak,o nedenle iyi anlıyoruz dilimizden.Ne şahane ki bloglar vesilesiyle yalnız olmadığımızı anlıyor bir nebze olsun rahatlıyoruz.
Sevgiler...
Esracım,
YanıtlaSilDediğinde haklısın,sebeplerinden biri bu.Önemli sebeplerden biri de uyaranlar çok fazla etrafta.Herşey o kadar hızlı değişiyor ve gelişiyor ki çocukların algılarının da sürekli açık oluşundan dikkat kesiliyorlar herşeye.Ama herşeyden önemlisi anneler çok daha bilinçli artık.Bunun avantajları kadar dezavantajları da var.Çocuklar bizim kadar hür değiller ne yazıkki.
Uzun yazma mevzuusuna gelince:
Bu konuyu bugün Sitarecimle de konuştuk.Bu kadar uzun yazmak tercih ettiğim birşey olmamakla birlikte yazmaya koyulunca kaptırıp gidiyorum maalesef.Kısa kesince çok yavan kalacakmış gibi hissediyorum.Biliyorum ki okuyucu bu denli uzun bir postu görünce okumadan geçip gidiyor çoğunlukla.Üşeniyor çünkü onca kelamı okumaya.Daha kısa keseyim diyorum olmuyor işte,ne yapayım.
Sabırla okuyan izleyicim yeter bana varsın olsun...
Üç çocukla nasıl yazıyorsun demişsin ya,yazılarımın bir çoğunun yayınlanış saatine bakarsan genellikle gece yarısıdır.Çocuklar uyuduklarında yazarım genelde,ya da gündüz onlar okuldayken.Yoksa onlar evde ve uyanıklarken bilgisayarın başına oturmayı bende tercih etmiyorum.
kayınvalidemin bir lafı var ''bunlar öğrenip gelmişler'' der her seferinde.Katılmaya başladım bende.Şimdiki nesil tamamen bizden farklı yediğimiz içtiğimizden midir bilemedim:)Son nokta yine sağlıklı olsunlarda gerisi boş:)
YanıtlaSilHakikaten ya..Ada da böyle hemen güne hazir.Nasil oluyor bu ?
YanıtlaSilAhh Gönül ben de ayni soruyu soruyorum iki gündür.Biz kendi ba$imiza oynuyorduk.Bu cocuklar niye böyle ?
Bir çocukla başa çıkamayıp bunalıyorum, yapamıyorum dediğimde bana ibret olacak bir blog buldum, tebrik ediyorum sizi, allah kolaylıklar versin, ne güzel üç çocuğunuz var, insan bazen güçlü ve başarılı insanlar görüp feyz almalı, şimdiki çocukları anlamak zor, acayip enerjik, çok hareketli ve büyüyüp küçülmüşler gibi, zaman zaman ettiği laflar, kendi başına yaptığı şeylerle şaşırıp kalıyorum ben, bizimki genelde tek ama bir arkadaş olsun yanında ne uyku, ne yemek hiçbiri yok sadece yorulmak bilmez bir şekilde oyun oynama.
YanıtlaSilbizim evde de var o cinsten ..
YanıtlaSilkalktığı anda fişek gibi yataktan fırlayan :))
biz mi embesildik,bunlar mı deli fişek demişsin ya,e vallahi doğru...kendi kendimize sakin sakin oynaya oynaya büyüdük.şimdi bu bağırışları ondan kaldırmıyor bünye:))
YanıtlaSilGönülüm bizim eski evimiz babamın fırının yanındaymış. annem sandığa bir minder koyarmış beni de içine atıp fırına babamın yanına yollarmış. ben o sandıkta gıkım çıkmadan durur ekmeğin içini kemire kemire uyurmuşum. annem de işlerini halledermiş. şimdiii peeh.
YanıtlaSileşim bazen ece için "tansiyondan götürür bu velet adamı" diyor. o kadar ki çok konuşuyor.
allah sağlık versin. rüya eş mi? o ne? ben daha bir kere bile sabah kahvaltısını hazırlamış değilim eşimin. rezilim ben rezil.
Yazdığın yazıları okumak keyif veriyor bana:)Aslında bizler de öyleydik... Sabahtan akşama kadar sokaktan içeri girmezdik açıkınca da ekmek arası alır oyuna devam ederdik... Maalesef şimdiki nesil hep evin içinde sanal ortamda büyüyorlar enerjilerini de atamıyorlar:)
YanıtlaSilSevilay'cım,
YanıtlaSilK.validen ne doğru söylemiş.Hakkaten öğrenipte geliyorlar her şeyi.İşimiz çok bu veletlerle çoookkk.
Allah yardımcımız olsun...
Aslıcım,
YanıtlaSilDopingliler dopingli.Suç bizde sürekli tıkıştırıyoruz ağızlarına.Pekmekidir,balıdır,cevizidir,nasıl atsınlar bunca enerjiyi.Çocuk milleti azacak kuduracak...