9 Ocak 2011 Pazar

Annelik geçmişi / Doğum Yöntemleri

Yamaç'ın hayattaki ilk dakikaları

5 yıllık annelik geçmişimde,hangi yollardan geçmişim,neler katetmişim,neler katıp neler eksiltmişim diye şöyle bir geçirdim aklımdan her nedense.
Kendimi sorgulamak,annelik mertebesindeki payemi belirlemek(neye göre ve kim belirliyorsa dahası ne işe yarayacaksa),önlemler almak,yeni metotlar geliştirmek falan feşman...Sanırım fazla boş vaktim var!!!!(yuh artık)
İlk oğlum doğduğunda dünyanın en mutlu insanı addetmiştim kendimi,O'nu ilk elime verdiklerinde,gözü gözüme ilk değdiğinde,cennet kokusunu içime ilk çektiğimde "tamam budur,daha ötesi yoktur,görüp görebileceğin en büyük mutluluk ve AŞK budur" demiştim kendi kendime.Ve defalarca sormuştum"bu benim mi?" diye...

Hamileliğimden itibaren normal doğum tercih etmiştim hep,böyle sonlanması içinde dua etmiştim hep Rabbime.Şükür ki herşey yolunda gitmişti son ana dek,ama son gün,bebeğin içinde bulunduğu sıvının yetersizliğinden dolayı doktor acil almaları gerektiğini söyleyince çok üzülmüş ama yinede "normal doğum ihtimali yok mu?"diye zorlamıştım şansımı.Herşey en doğal ve sağlıklı şekilde hallolsun istiyordum.Doktor bu isteğime ılımlı yaklaşarak,"zor ama deneyelim" demişti.Ve yine şükür ki,hep gurur duyduğum sağlam bünyem,bu duruma da olumlu yanıt vermiş ve normal doğumla mutlu sona ulaştırmıştı beni.
Annelikte ilk sınavımdı bu...(sezaryen zorunluysa tabi ki karşı değilim, fakat sırf fiziksel deformasyon saplantılarından ötürü bu yönteme kanalize olmuş anne adaylarını anlamış değilim,Türkiye'de sezaryenle doğum oranı %40,yani100 kadından 40 ı sezaryeni tercih ediyor,nerdeyse yarı yarıya,bu oran çok ciddi bence).

Övünülecek bişey değil esasen,yani "ben normal doğum yaptım,sezaryenle yapanlardan daha anneyim" falan gibi bir ukalalık haddim değil,ama herşey yolunda ise ne gerek var suni yöntemlere.Üstelik bebeğini doğarken görmek,mis gibi kokusunu içine çekip,ilk teması anında sağlamak,çektiğin acıların ardından derin bir ohhhhhhh çekmek,bunun sonucunda hediyesini fazlasıyla edinmek,odana geçer geçmez kısa bir istirahatin ardından hayatına kaldığın yerden devam etmek,kimseye muhtaç kalmamak,bebeğini hemen emzirebilme şansına sahip olmak,ağrı sancı olmadan ilk günlerin tadını doya doya çıkarmak vs vs vs...O kadar çok avantajı var ki saymakla bitmez.3-5 saatlik sancıya katlanamayıp,günlerce acı çeken,bebeğini kendinden mahrum bırakan zihniyeti anlayabilmek hakikaten mümkün değil.
İkizleri bile normal yoldan doğuracak kadar saplantılıyım ben bu konuda.Doktor bile üstü kapalı sezaryene teşvik ederken,bebeklerden birinin ters duruşu nedeniyle sezaryen zorunluluğu olmasına rağmen,son ana kadar doğum pozisyonunu almasını bekleyerek (üstelik yığınla sıkıntıya sahipken) 39.cu haftanın sonunda amacıma ulaşmış doktoruda dumura uğratarak normal doğumla dünyaya getirmiştim ikizlerimi de.Hatta öyle ki ilk doğumum tek bebek olmasına rağmen ikizlerin doğumundan çok daha zor geçmişti.Doğumun hemen ertesi 1.ci günü bile tamamlamadan çıkıvermiştim hastaneden,dahası iki gün sonra KPSS sınavına bile girmiştim.Allah kolaylığını veriyor her durumun şükürler olsun.

Diyeceğim o ki,sezaryenin artık keyfi sebeplerle tercih edilen bir doğum şekli olması beni endişelendiriyor.Doğal olmayan yollardan gerçekleşecek doğumlarda ortaya çıkacak riskler,doğal doğumda yaşanabilecek risklerden çok daha fazla olduğu halde neden hala tercih edilir merak içerisindeyim.Anne adayının kilo kaygıları,doğum tarihi belirleme çabaları gibi suni  isteklerin,bebeğin sağlığının önüne geçmesi akıl alır türden değil.Sözüm ona annelerin yapabileceği şeyler sanırım bunlar.

Annelik serüveni saplantılarla devam edecek...


3 yorum:

  1. Cesaretinden dolayı tebrik ediyorum.Gerçekten de çok güzel biranı yaşayabilmişsin.Ben senin kadar şanslı değildim.Hem ağrı eşiğim çok düşüktü hemde riskli gebelik gruubundaydım.Yağız bey 28.ci haftaya doğmak için faaliyete geçti ve biz prematüre olmasın diye sınırlarımızı zorladık.36.cı haftaya kadar yattım.36.cı haftaya alarm yine başladı ve ben normal doğumu göze alamadım.Perşembe günü başlayan sancıma rağmen pazartesi günü açılma yoktu.Suni sancı ile belki açılabilirdi ama açılmama olasılığıda vardı.Ben tercih etmedim suyun da gelmesi üzerine epidural sezeryanı tercih ettim.Belki doğal yollarla doğmadı oğlum ama doğduğu ana şahit oldum.İlk doğduğunda o beyazlarla kaplı halini gördüm.Gelim boynumu koklattıklarında kendimden geçtim.Aylarca karnımda büyüyen bebeğim doğmuştu ve bu mucizeyi bana bağışlayan allahım kucağıma almamada izin vermişti.Onu görünceye kadar normal giden doğum onunla birlikte mucizelere karışmıştı.Doktorumu çok seviyorum son ana kadar hep normal doğum için konuştu.Özel hastanelerde normal doğum destekleyen hekim bulmak zor çünkü.Eşiminde benimle doğuma girmesine izin verdi ama Yağız ve ben başka yola saptık.

    YanıtlaSil
  2. senin için zor bir süreç olmuş,ama çok şükür ki herşey yolunda gitmiş ve bebeğini sağlıklı bir şekilde almışsın kucağına.Zorunlu durumlarda sezaryen şart zaten yapacak bişi yok.Bi de keyfiyetinden sezaryen yaptıranlar var onu aklım almıyor.
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  3. Eskiden keyfi olanlara kızıyordum.Ama halkımız bir garip , doğum olayı olunca öyle bir abartıyorlar ki ,şöyle acıyor , böyle sancı oluyor diye gençlerin korkması normal.Kolayınıda bulan kaçıyor.Ben çok gördüm korkan bayan , hatta nette izleyip kabus görenler bile vardı.Aslında dokuz aylık süreçte bayanlar korkutulmak yerine hazırlansa belkide değişir . panik atak bir tanıdığım var ,o kadar kabuslar gördü kü ,hamileliğinde ilaca başlamak zorunda kaldı doktor ve doğum sezeryanla sonuçlandı.Sözüm ona kadınlarıda yine kadınlar korkutuyor.Yada eskiden öyle oluyordu.İyi akşamlar arkadaşım.

    YanıtlaSil

Yorulmadan yorumladığınız için teşekkür ederiz...

Related Posts with Thumbnails