İşe girdim gireli maalesef ki sevgili bloğumu pek nadir ziyaret eder oldum.Gerekçe basit "Çok yoğun ve yorgunum"
Ama asla şikayet etmiyorum ya da etmemem gerek:)Ben değil miydim ki düne kadar "çok sıkıldım,kendimi işe yaramaz hissediyorum,kendimden tüketiyorum" diye her daim yakınan.Ademoğlunu memnun etmek ne zaman kolay oldu ki!!!
10 gün oldu çalışma hayatına geri döneli.Günler aynen şu tempoda geçiyor:
Saat 08:30 da kalk,Yamaç'ı uyandır,mümkünse evde kahvaltı yaptır,üstünü giydir onu okula yolla.
Ardından ikizleri uyandır,acele acele yüzlerini,yıka üstlerini değiştir bu arada baba Yamaç'ı okula bırakıp gelir,ikizleri babaya teslim et,babada aynen anneanneye....
Sonra sıra hazırlanmaya geldi.Tabi saatte bu arada 09:30 falan oldu.Alelacele üst baş giyilir,makyaj yapılır,eksik var mı diye gözden geçirilir ve saat:10:15 gibi evden çıkılır...
Allah'tan geç saatte evden çıkıyorumda bu tempo o kadar sarmıyor beni.Yoksa 08:00 de başlayan mesaili bir işim olsaydı sabah 05:30 gibi kalkmam icap ederdi sanırım.
Çalışma saatim 10:30-20:00 şu an ve bu bana oldukça uygun aslında.Tabi akşam geç çıkmanında benim için dezavantajlı yanları var ama avantajları ağır basıyor görünüyor.
Başta oldukça yadırgamış hatta işi kabul etmemeyi düşünmüştüm fakat denemekten zarar çıkmayacağını düşünerek başlamayı uygun gördüm.
Şimdi ise aslında böyle bir düzenin sanki bana göre ayarlandığını düşünüyorum:)
Bu da bana önyargılı olmamayı ve olumsuz gibi görünen durumların aslında lehimize olabileceğini,bu nedenle sabırla yaklaşıp tecrübeyle sabitlemek gerektiğini bir kez daha öğretmiş oldu...
Akşam 20:30 gibi evde oluyorum...Neco'da Yamaç'ı okuldan aldıktan sonra annemlere geçiyor ve orada yemek yiyip iki hoşbeş ettikten sonra benim aramamla birlikte eve dönüyor...
Sonrası malum,çocuklarla haşır neşir,öpüş kokuş geçirilen maksimum 2 saat ve sonrasında yorgun düşen bedenlerin birer birer yatakta boy gösterişleri....
En güzeli çocukların benim işe başlamış olmamdan çok fazla etkilenmemesi.Özellikle Yamaç'ın kolay adapte olması beni çook mutlu etti...
Bu arada ömürden bir sene daha tükettim.08 Ekimde 33 ü de devirdim...Yuh artı diyorum biraz yavaşla artık hayat!!!
Şimdilik hayat bu koşturmacayla geçip gidiyor.Ama mutluyum,sıkıntı yok çok şükür.Biliyorum ki herşey şimdi olduğundan çok daha güzel olacak...
Evrene olumlu sinyaller gönderiyorum:))
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorulmadan yorumladığınız için teşekkür ederiz...